“Gorşkov odaya girip başıyla selam verdi. Kirpikleri her zamanki gibi yaşlıydı. Ayaklarını yere sürtüp duruyor, ağzından tek bir sözcük çıkmıyordu.İskemleye oturttum; gerçi iskemlem kırıktı, çünkü başka iskemle yoktu. Çay ikram ettim, uzun uzadıya özür diledi, sonunda bardağı aldı.Şekersiz içmek istedi. Ben, şeker alması için ikna etmeye çalışınca yine özür dilemeye başladı.Bir süre hık mık ettikten sonra en ufak şeker parçasını alıp çayına attı, beni çayın son derece tatlı olduğuna inandırmaya çalışıyordu.Hey gidi, şu yoksulluk insanları ne derece küçültüyor!..”
BİR MASAL GİBİ
Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için
hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm..
Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye
acele acele açtım.. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri
yıpranmış eski bir zarftan başka birşey yoktu...
Sol üst köşede yalnızca gönderenin adresi, alıcı adresi
Sevgili editörümüz Zeynep abla ile Denizli'de 2 saatlik muhabbetimizde "Bu yaştan sonra çizgifilm izletecek(Sınav haftasının ortası olduğu için benden daha düzgün cümle kuran Zeynep ablaya özür dilerim. Aklımda ana kısım kaldı. :D)" cümlesini, Zeynep ablanın mühteşem cımbızlama yeteneğinin ufak bir kısmı ödünç alarak yakaladım. :D Aralığın 14'e kadar son kes esniyorum ve eğer o vakite kadar wall-e izlemez ve Naruto'yu okumaz ise(Bu ikisine söz aldım uzun uzun zaman önce. :D) Zeynep teyze olarak sesleneceğim kendisine, herkese haber edesim geldi. :D
Sevgili 1K ailesi..
Böyle bir sey yazacagim aklimin ucundan gecmezdi..
Ama bende yazma ihtiyaci hissettim. Biraz uzun olabilir, sabredip okuyanlara simdiden tesekkür ederim.
Neticede burada, takip eden, birseyler paylastigimiz, sohbetimiz olan degerli insanlar oldu.
Yaziyi okuyanlar ”bu adam sizofren” diyebilir. :)
Onun yerine en azindan
"O iğrenç şeyi yemeyeceksin herhalde Özge!" Özge elindeki kahverengileşmiş patateslere baktı. Gerçekten de yenecek gibi değildi ama daha önceki günlerde aldıkları da bunlardan farklı değildi ki. Kantinci her zaman ona kenarda beklettiği sandviçlerden verirdi zaten. Özge de hiç ses çıkarmadan alır, yemeye çalışırdı. Yine de arkadaşına
Küçük Prens gezegeninden kaçarken, göç yolundaki yabanıl bir
kuş sürüsünden yararlanmış olmalıydı.
Gideceği sabah, gezegenini iyice derleyip toplamıştı.
Etkin volkanların bacalarını özenle temizlemişti.
Tam iki tane etkin volkanı vardı ve bu sayede sabah kahvaltısını
kolayca ısıta biliyordu.
Bir de sönmüş volkanı vardı. Ama, “Ne olur
*İki gecede bitirdim bu kitabı gece saat 04:30da bitirdim. Son ayrilik satirlarini çevirip tekrar tekrar okudum. Bu kitapı çok çok beğendim göz yaşlarımı durduramadım, hıçkıra hıçkıra ağladım. Tek bir cümleyle muazzam bir aşk romanıydı.
Yapma Clark diye fısıldadı. Dudaklarını saçlarımda hissedebiliyordum. Ah lütfen Yapma. Bana bak..
Gözlerimi
Allah'ın Sevmediği Amel
ZULÜM
Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir.
Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir.
Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir.
Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
- Neden güvenmiyorsun insanlara ?
+ Çünkü insanlar adi Loriana, çünkü çıkarları için seni incitmeyecek tek bir insan yok. Onlar için senin hissettiklerinin hiçbir önemi yok, söylediklerinin de öyle ve bu asla değişmeyecek.
İçlerinden bir kaçını seveceksin önce, çok sevmek ama. Ki güvenin devamıdır sevgi denilen illet.
Sevgi lanetlenmektir