Ufo
dün yorucu bir gündü. mutfak işlerini ben yaptım. sabah kahvaltı akşam yemek benim sorumluğumdaydı. evdeki imkanları kullanarak bizimkilere lahmacun yaptım. o kadar güzel oldu ki keşke sen de orda masada bizimle olsan ve bizimle yeseydin. inan bi şeyler başarmış olmanın tadını sen yoksun diye alamadım. yine de bizimkilerin sevmesi beni çok motive etti. sonrasında ders çalışırken masada uyuyakalmışım. gözlerimi açtığımda saat çok geç olmuştu. bu yüzden buraya yazmak için bugünü bekledim. aslında rutini bozmak istemiyorum çünkü artık sanki bu saatte seninle randevum varmış gibi geliyor. sanki milyonlarca kilometre uzaklıktan sana sesimi duyurabildiğim kutsal bir saat ve yer gibi geliyor burası. haberlerde gördüm üçyüzgün sonra dünyaya dönen bir astronot grubu varmış. ne ilginç değil mi insan hayret ediyor sanki başka bir zamandan gelmiş gibiler. acaba bir gün sen de bana çok uzaklardan gelir gibi gelecek misin? en kıymetlim; seni çok özlüyorum. ekmekte çayda kahvede kısaca her şeyde seni arıyorum... sabahları erken kalkıyor güneş doğarken bir tatlı esintiyle senin kokunu almayı umuyorum. çiçekleri suluyor, suyu ateşe koyuyorum. bir kahve yapıp günün ilk ışıklarında seni uyurken hayal ediyorum. sen uyurken kim bilir ne tatlı oluyorsundur. sahi sen uyur musun? sen benim gözümde hep bir melektin. sanki dünyaya bir amaç uğruna gönderilmiş gibiydin. yemin ediyorum yalan söylemiyorum seni hep kutsal görüyorum. belki sana duyduğum sevgiden bana öyle geliyorsundur ama oturup kendime öyle olmadığını telkin etmekle uğraşmak yerine seni düşleyip sevmekle vakit geçirmek istiyorum... saygı, sevgi ve özlemle... selam ederim...
Bir ufo gördüm sanki!
Bilimadamlarına göre başka uygarlıkların varlığının saptanamaması akıl almaz bir durumdu. Biyologlar, hareketsiz ilk maddeden yaşamın ortaya çıkışının hangi fiziksel-kimyasal koşullara bağlı olduğunu saptamışlardı bile ve bunlar hiç de istisnai durumlar değildi. Astronomlar çeşitli yıldızların etrafında dönen sayısız gezegenin varlığını kanıtlamışlardı. Gözlemler de, galaksimizde yer alan yıldızların büyük çoğunluğunun gezegenlere sahip olduğunu gösteriyordu. Varılan kesin yargıya göre yaşam olağan kozmik değişimler esnasında sık sık ortaya çıkıyordu ve canlı varlıkların evrimi uzayda da doğal bir olgu olmalıydı. Evrim ağacının baştacı olan akıllı varlıkların ortaya çıkışı da, aynı düzenin doğal işleyişinden başka bir şey değildi. Fakat, aradan geçen yıllar içinde, araştırmaya katılan gözlem merkezlerinin sayısının artmasına rağmen uzaydan bir türlü sinyal alınamaması, evrende bizden başka akıllı yaratıklar olduğu düşüncesiyle çelişiyordu.
Sayfa 62 - İletişimKitabı okudu