"Düşün, uzay çağında bir ayağımız,
Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri
Düşün, olasılık, atom fiziği
Ve bizi biz eden amansız sevda,
Atıp bir kıyıya iki zamın
Yarının çocukları, gülleri için
Herbirinin ayvatüyü, çilleri için,
Koymuş postasını,
Görmüş restini.
He canım,
Sen getir üstünü.
Uy havar!
Muhammed, İsa aşkına,
Yattığın ranza aşkına,
Deeey, dağları un eder Ferhadın gürzü!
Benim de boş yanım hançer yalımı
Ve zulamda kanter içinde, asi,
He desem, koparacak dizginlerini
Yediveren gül kardeşi bir arzu
Oy sevmişem ben seni...
Sen öyle bakınca umudum artıyor hayata dair. Bahçelerimde allı morlu sümbüller açıyor. Mevsim hep ilkbahar oluyor, aylardan mayıs ve bir cumartesi akşamı… En sevdiğim kitap gibi gülüyorsun, en sevdiğim koku gibi hep zihnimdesin anlıyor musun? Sen öyle bakınca bana, şair tarafım konuşuyor,dilim susuyor kalemim coşuyor. Hüzünden sıyrılıyor yüreğim. Senli hayallerde uçurtmalar uçuruyor. Gökyüzün de pırıl pırıl zaten. Sen birde gülünce aklımda senli cümleler kuruluyor sıra sıra… Senin varlığın Hemeranın evrene güneşi hediyesi gibi… Ruhuma ferahlık geliyor,gözlerime fer, kalbime neşe….
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretinin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim.
Bir umudum sen de,
Anlıyor musun?