Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilam b. Sa'd -"Hatalar gizli kaldıkça zararı yalnız sahibine, fakat açığa çıkıp duzeltilmedigi vakit belası umumadır." buyuruyor.
Kimseleri istemiyorum Düşüncelerimde yola çıktığım vakit Gerçeğin beni bunalttığı günlerde Dilimden düşürmediğim bir şarkı gibi Sen ol sesimin konak yerlerinde Yeter…
Reklam
" Bâki, tam lirik ve lâdinî bir şairdir, onu hiçbir vakit sofu bir şair addedemeyiz."
Sayfa 28 - Kapı Yayınları, 1. Basım - 2014Kitabı okudu
Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da anormal dediler.
Atsız ve Arkadaşları Eylemde: Fatih'in Türbesini Temizliyorlar: Atsız yine Süleymaniye Kütüphanesi'ndeydi. Oradaki tasnif işine devam ediyordu. 1952 yazının bir tatil gününde öğrencileri Altan Deliorman ve Erk Yurtsever ile Divanyolu'ndaki bir kıraathanede buluşmuştu. Sonra birlikte Fatih'in türbesine gittiler. "Türbeye
Reklam
Nefis şehvetlere karşı eğilimliolup o zevklere meylettiğinde, aklı, kalbi ve zihni de meyleder ve neredeyse nasihati bile kabul etmez. Bir gün şehvete tümüyle meyleden nefsime bağırdım ve: "Yazıklar olsun sana! Dur ve sana söyleyeceğim bazı şeyleri biraz dinle; sonra da ne istersen yap!" dedim. Nefsim de, "Tamam, seni dinliyorum, söyle!" dedi. Ben de dedim ki: "Sen mubah olan şehvetlere karşı meylinin az olduğunu söylüyorsun. Ben sana iki hususu açıklığa kavuşturacağım. Belki de böylece tatlı olarak gördüğün bu iki şey sana acı gelecektir. Mubah olan şehvetler senin için serbesttir, ancak bu yol zordur. Mal elde etmek insanı bu yolda aciz bırakabilir; kazanç sağlamak bu yoldaki hedeflerin çoğunu elde etmeye yetmez. Bu arada değerli olan vakit de geçip gitmiş olur. Sonra bir şeyi eksik kazanmak kişiyi mutsuz eder ve bu durum da akıllı kişiye kapalı değildir. Kişi yemek yiyip de doyduğunda bu defa farklı afetler ortaya çıkar. Eğer insan başka insanlarla meşgul olursa, sonrasında bıkkınlık, ayrılık veya karşıdakinin kötü ahlakıyla karşılaşır. Sonra evlenerek fazlaca ilişkiye girmek bile insan bedenini güçsüz kılar. Bu tür örnekler çok olup izahı uzun sürer.
Bu kadar kitap okumak ona tabiyata aykırı bir işgence geliyordu. “Bunca kağıt, vakit, mürekkep harcanarak doldurulan bu yapraklar ne işe yarayacak? Bütün bu ders kitaplarından ne çıkacak? Ne diye koşmaktan, oynamaktan zorla kendini yoksun etmeli? Bunun sonu yok ki… Ne zaman yaşayacağım ben?”
".. ben istisnaiyim. Bu, (bir zamanlar parlak ve geri zekalı anlamında kullanılan) üstün yetenekli ve yoksun gibi mahkum edici yaftalardan daha demokratik bir deyim. Eminim ki, ne anlama geldiğini insanlar kavramaya başladığı vakit, istisnai sözcüğünü de değiştireceklerdir. Buradaki fikir şu: Bir terimi ancak ve ancak hiç kimse onun ne anlama geldiğini anlamadığı müddetçe kullanın. İstisnai, spektrumun her iki ucuna da atıfta bulunuyor, demek ki ben tüm hayatım boyunca istisnai olmuşum."
Sayfa 163Kitabı okudu
Sen yürümelisin, yeni doğan çocuğun gözlerine bakarak.. Sen yürümelisin, beni bırakarak... Kadın sustu. SARILDILAR Bir kitap düştü yere... Kapandı bir pencere... AYRILDILAR...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.