Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta demeye dilim varmıyor şimdi. Önce biraz çekindim, sonra cesaretimi toplayıp küçük adımlarla yaklaştım yanına. ‘Sigara versene’ dedi hemen. Sigarayı uzatırken 'neden buradasınız?’ demiş bulundum. Sigarasını yaktı, tekrar gözlerini dikti üzerime. Kırpmıyordu bile, ürkmedim desem yalan olur. 'İyi günler’ dileyerek uzaklaşmaya karar verdim. 'Belki de yanlış bir soru sormuşumdur. Belki canını sıkmışımdır ya da ne bileyim adam deli işte!’ diye geçirdim içimden. 'Sen neden burada değilsin?’ diye bağırdı arkamdan. Öyle bir bağırdı ki, arkamı dönmeye korktum. Cinnetle bağırır gibi.. Döndüm yüzümü, olduğum yerde, yaklaşmadan baktım yüzüne. Bu sefer sesini daha da yükselterek, tekrarladı; 'Sen neden burada değilsin? Onca sahtekarın, onca vicdansızın, onca ihanetin içinde durabilmeyi nasıl başarıyorsun ? Çocukların vurulduğu, çiçeklerin koparıldığı, sevgilerin harcandığı, umudun tükendiği, renksiz, yapay bir dünya var dışarıda. Uyuşmadan uyum sağlayamadığım, gürültüsünden uyuyamadığım. Kirli, kibirli, kaba bir dünya var. Çıkarları uğruna seni çakıyla son model bir arabayı çizer gibi çizecek binlerce insan var. Kanını emecek bir sürü vampir. Sana kullanılıp, köşeye atılmış pis bir mendil gibi hissetirecek bir sürü katil. Sen neden burada değilsin?’
"Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada,
Reklam
Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. ben bir kaç kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Kitabın başında Asimov için şöyle bir cümle yer alıyor. "470'in üzerinde kitap yazdı." De ki 50-100 yıl arası yaşayan bir fani değilsin, de ki "Sadece Aşıklar Hayatta Kalır" filminde yaşayan bir vampir, de ki Rivendell'de yaşayan bir elfsin. Al oku hepsini. Öbür açıdan bakalım. Sıradan bir fanisin ve 72 yıllık hayatına henüz bilim kurgu emekleme aşamasında iken bu kadar derin bir külliyatı nasıl yazabildin? Yazamaman lazım. Uzay Akımları kitabında özellikle "Vakıf" serisinin temellerini görmek ya da ilk dörtlemede yer alan "Peki Dünya gezegenine şimdi ne oldu?" gibi sorulara cevap bulmak oldukça kıymetli. Aralarında bin yıllar bulunan zaman dilimlerini bir bütün halinde ele alıp bunu okuyucuya küçük mutluluklar halinde sunmak, her kitap sonu keşke biraz daha sürseydi dedirtmek, okuru kitabın içine alıp yarattığı bulmacaları çözmesi için okura meydan okumak tarifsiz bir başarı. Okuduğunuz için teşekkürler.
Isaac Asimov
Isaac Asimov
Uzay Akımları
Uzay AkımlarıIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 2019645 okunma
"Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç kere kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada,
Akıl hastanesinin bahçesinde sigara içiyordum. Merakımdan sanırım, bir şekilde orada buldum kendimi. Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta demeye dilim varmıyor şimdi. Önce biraz çekindim, sonra cesaretimi toplayıp küçük adımlarla yaklaştım yanına.‘Sigara versene’ dedi hemen. Sigarayı uzatırken 'neden buradasınız?’ demiş bulundum. Sigarasını yaktı, tekrar gözlerini dikti üzerime. Kırpmıyordu bile, ürkmedim desem yalan olur. 'İyi günler’ dileyerek uzaklaşmaya karar verdim. 'Belki de yanlış bir soru sormuşumdur. Belki canını sıkmışımdır ya da ne bileyim adam deli işte!’ diye geçirdim içimden. 'Sen neden burada değilsin?’ diye bağırdı arkamdan. Öyle bir bağırdı ki, arkamı dönmeye korktum. Cinnetle bağırır gibi. Döndüm yüzümü, olduğum yerde, yaklaşmadan baktım yüzüne. Bu sefer sesini daha da yükselterek, tekrarladı; 'Sen neden burada değilsin? Onca sahtekarın, onca vicdansızın, onca ihanetin içinde durabilmeyi nasıl başarıyorsun ? Çocukların vurulduğu, çiçeklerin koparıldığı, sevgilerin harcandığı, umudun tükendiği, renksiz, yapay bir dünya var dışarıda. Uyuşmadan uyum sağlayamadığım, gürültüsünden uyuyamadığım. Kirli, kibirli, kaba bir dünya var. Çıkarları uğruna seni çakıyla son model bir arabayı çizer gibi çizecek binlerce insan var. Kanını emecek bir sürü vampir. Sana kullanılıp, köşeye atılmış pis bir mendil gibi hissetirecek bir sürü katil. Sen neden burada değilsin?’
Reklam
584 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.