Bir varmış bir yokmuş diye konuşmaya başladıklarında masal zannetme sakın; Senden bahsediyorlar...
Bir akşam, bekleme salonum neredeyse boşalmışken, benimle konuşmak üzere bir rahip girdi içeriye. Bu rahibi tanımıyordum, neredeyse kapıya koyacaktım. Papazları sevmezdim, kendimce haklı nedenlerim de vardı, özellikle San Tapeta limanında bana atılan kazıktan beri. Ancak bu seferkiyle, ne kadar hatırlamaya çalışırsam çalışayım, hani ona adam gibi
Sayfa 373Kitabı okuyor
Aradan asırlar geçsin ama izin kaybolmasın. Fırtınalar kumları savursun ama senin ayak izlerin, sarsılmazı şahsiyetin kaybolmasın. 'Bir varmış bir yokmuş' değil, 'vardı ve var!' olarak bilin.
Sayfa 42
Bir varmış bir yokmuş, kalpler buluşur,
Karanlıklar aydınlanır, gönüller coşar.
Sevdanın gücü, sihirden de üstün,
Masallarda aşk, daima en güçlü büyü.
Sen sözcüklerin nesnelere iliştirilen etiketler olduklarını bilmiyorsun galiba, sözcükler nesne değildirler,nesnelerin gerçekte nasıl olduklarını,hatta gerçekte nasıl adlandırıldıklarını bile hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz, çünkü onlara verdiğimiz isimler, adı üstünde onlara verdiğimiz isimlerdir yalnızca.
Sayfa 80Kitabı okuyor
Bir varmış iki yokmuş. Sonra rab bir daha yaratınca iki olmuş. İki olunca iki biri bilmez olmuş. Bu masal odur. Otur da dinle. Masal bitince sende ne kalırsa masalın anlattığı odur.
