Bir varmış bir yokmuş Duvar diplerindeki şeytanlar ve fesatçılar hariç Huzurda bulunanlar ve dinleyiciler rahmet bulsun Bu hikayeyi ne ben duydum, ne de siz inanın
"Demek öyle. Annen seni kurtarmak için öldü. Evet, bu güçlü bir karşı-büyüdür. Şimdi anlıyorum - senin hiçbir özelliğin yokmuş demek. Merak ediyordum, anlıyorsun ya. Çünkü ikimizin arasında tuhaf benzerlikler var, Harry Potter. Bunun sen bile farkına varmış olmalısın. İkimiz de yarım-kanız, yetimiz, Muggle'lar tarafından büyütüldük. Büyük ihtimalle muhteşem Slytherin'den beri Hogwarts'a bizden başka Çatalağız gelmemeiştir. Hatta fiziksel olarak bile biraz benziyoruz birbirimize... Ama sonuçta, seni benden kurtaran sadece şansmış. Bütün bilmek istediğim buydu."
Reklam
“İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçenden daha az bileceğiz”
Doğum Masalı
Varmış da yokmuş hayat Onarmış zamanı sonsuzluğu onaran Toprağın derdiyle esmiş de rüzgar Taşımış kalbimi salıncaklara Dağlar konuşunca susmuş bulutlar Bulutlar susunca güneşin sesi Ben bir eylül şafağıyım Sen bir eylül kuşluğu
Sayfa 59 - Timaş Yayın GrubuKitabı okudu
"Tanrım! Burnumun ucunda romanlardan bir bölüm varmış da benim haberim yokmuş."
Sayfa 162 - NancyKitabı okuyor
Aldanma...
Hakikaten kısa bir masal gibiymiş insan hayatı. Bir varmış bir yokmuş.
Reklam
Kısa bir masal gibiymiş insan hayatı. Bir varmış bir yokmuş.
"İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz." José Saramogo'
“Yolculukların en çilelisi aşk için yapılandır. Ve zorluk ne kadar artarsa aşk o kadar kıymete biner, o kadar anlam kazanır, o kadar vazgeçilmez bir hal alır…” Asla sevdiğin insanın gardiyanı olma… Bir varmış bir yokmuş, dünyada acayiplikler çokmuş. Bir gece beş farklı ülkede, beş prens aynı rüyayı görmüşler: Bir genç kız, kadim bir kentin alacakaranlık sokaklarında ışıktan bir güzellik halinde dolaşıyormuş. İşte o kızı gördükten sonra, artık ne eski hayatları kalmış ne de eski
Bir varmış, bir yokmuş, yakın uzakmış Türküleri kim kime yakmış
Sayfa 224Kitabı okudu
Reklam
Varlık olmasa yokluk nasıl belli olabilir? Hayatla ölüm de bu karşılaştırmaya girer. Biz insanlar bir varmış, bir yokmuş oluyoruz. Kaina­tın terazisinde varlık olumlu kefeyi, yokluk olumsuz kefeyi gösteriyor. Varlıkla yokluğun bu ezeli dengesi, zihinlere şaş­kınlık veriyor. Çünkü bütün varlıklar genel dengeyle karar­laşmıştır. Bu kural dışında bir zerre yoktur. Yokluğun varlığı karşılamasını düşün...
Bir ikilemle karşı karşıyayım ve bu ikilemi çözme imkanım yok.
Her şey sanki, "bir varmış, bir yokmuş" masalı.
Az önce on üç-on dört yaşlarında beş-altı kız ellerinde uzun değneklerle gülüşerek yanımdan geçip, sapmaya çekindiğim bir patikada kayboldular. Masal yaratıkları gibi zamandışı, hülyalı, uçucuydular. Sesleri savrulup gitmeden önce, boş arazideki sert kısa otlara, tuhaf dikenlere birkaç saniye boyunca takılıp kaldı. Şimdi geride onlardan hiçbir iz yok. Kayıp zamandan gelip kayıp zamana karışmışlar gibi... Masalın en güzel yanı da bu ölçülüp biçilmemiş, kaydedilmemiş, bölünmemiş zamanın öyküsünü anlatmasıdır. Bir varmış bir yokmuş diye başlayan unutulmuş zamanın... Ama zamanı unutabilir miyiz? Belki de şöyle sormalıydım; masalla görmezden gelmeye çalışsak da zaman bizi unutur mu?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.