Seçim Oluyor Seçim
Seçim oluyor seçim değişecek mi geçim Aynı pişkin örnekler aynı tas aynı biçim Seçim hep aynı seçim değişen yalnız takvim Bu kısır döngülerin galibi mağlubu kim Bu kadar seçim geçti millet mağdur nitekim Her yer kuru slogan Her taraf afiş, resim.. Vaad üstüne vaad, İsim üstüne isim.. Bayatlamış sözlerle Miting, nutuk, merasim. Seçim oluyor seçim
Hiç yalnız hissetmedim kendimi. Bir odada tek başıma kaldım, int*harın eşiğinde. Kendimi çok kötü hissettiğim oldu; ama hiçbir zaman birinin odaya girip kendimi daha iyi hissetmemi sağlayacağını düşünmedim? Ya da birkaç kişinin... Başka bir deyişle, yalnızlık beni hiçbir zaman rahatsız etmemiştir, çünkü yalnız kalmaya doyamam. Ben kendimi insan dolu bir odada ya da tezahürat yapan seyircilerle dolu bir tribünde en yalnız hissederim. Ibsen'den bir alıntı yapacağım: "En güçlü insanlar genellikle yalnızdır."
Reklam
Birden, dağın sırtında atlılar belirecek. Atlılar put şehrine gediklerden girecek; Bir şehir ki, orada insan ayak üstü leş. Yalnız iman ve fikir; ne sevgili ne kardeş; Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek. Ve bir devrim, evvela devrimi devirecek.
İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum, Bir şeyin provası yapılıyor sanki. Kuşlar toplanmış göçüyorlar Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. Durduracağım karşında.
Bir gün olur sen de aşka inanırsın Kalbinin sesiyle Uyanırsın
Belkide.
Yalnızlık zordur insana zorunlu yalnızlık işkencedir çünkü gidecek bir yerin konuşacak iki muhabbet edecek bir insan yoktur çevrende olsa bile yoktur o kişiye diğerinin ise yalnızlığı başkadır etrafında onun denginde insan olmadığı için yalnızdır insan o anlayanı olmadığı için yalnızdır yalnızlık bazılarına keyif verir hayatın kalabalığından telaşından tüm dertlerden kaçarsın sadece kendinle baş başa kalırsın insanı en iyi kim anlar oysaki insanı kendinden başka anlayan varmıdır yalnızlığı insanlarla dolu olanlar dünyanın en yalnız insanlarıdır yaşayan cesetler ve çürüyen zihinler arasında düşünmeyen beyinler sorgulayamayan insanlar arasında yalnızlık bir şifadır bir kaçıştır oysa orası bana işkencedir zira çürüyenler arasında bir parça bende çürürüm birey toplumdan farksız olamaz ya bireyler toplumları değiştirir yada toplumlar bireyleri değiştirir ve kendine benzetir temiz zihinleri çürüterek eritir çürümeyenler ise fikirleri ile toplumu değiştirir insanın anlaşılamaması en büyük acıdır bu dünyada şahsımca onlarca insan yığını vardır lakin senin düşüncelerini fikirlerini anlayanlar yoktur orada o vakit yapayalnız kalır insan iki seçeneği vardır o vakit ya onlara benzer alışır ya onları dışlar yalnızlaşır sizlere tavsiyem dostlarım bırakın sizi dışlasınlar farklısınız diye bırakın siz onları dışlayın yalnızlık iyidir fikirleriniz çürümez çürümeyenlerden olmak dileğiyle sağlıcakla kalın 🖤
Reklam
Tek başına yaptığın iftarın ardına eklenen, Hüzünlü ve yalnız bir sahur..
Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık, Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey. Hiç bir şeyim yok akıp giden sokaktan başka Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Müslüman! İthamlar, hesaplar, koltuklar, makamlar, kalabalıklar ve alkışlar içerisinde değişmeyen bir hakikat var ki o da yalnız ölecek, yalnız kabre girecek ve yalnız hesaba çekileceksin! Sanki hep bu dünyada kalacakmış gibi yaşama! Kardeşine kızıp Allah'a düşman olana dost olma!
İhsan Şenocak
İhsan Şenocak
Reklam
Yalnız küçük bir sorunu var silahın: Yaralıyor sadece; kimseyi öldürmüyor. Ama üzülme. Açtığı yara asla iyileşmiyor. Kimyasal silahtan fazlasını yapıyor; iflah olmaz yaralar açıyor vurduğunun yüzünde. Kime isabet ettiyse, insan içine çıkacak hal bırakmıyor. Yaralanan herkes nükleer sızıntı kaynağı haline geliyor. Yarayı tedavi etmek için gelenleri de yaralıyor açtığı yaralar. Bulaştığı her kişide yenileniyor kurşunun tahrip gücü. Merkezden çevreye dağıldıkça, bulaşabileceği en son çembere varınca, daha da yakıcı hale geliyor. Mesafe kat ettikçe sivriliyor ucu, sivrildikçe daha uzak mesafelere taşınıyor. En iyisi de şu: Ruhsat istemeyen, hedef saptırmayan, menzili sonsuz, kurşunu bedava bu silahı kullananlar tetikte parmak izi bırakmıyor. Kimseler adam yaralamakla suçlamıyor seni. Nerede mi o silah? Dudağının hemen ucunda. Dilinin altında şarjörü. Nefeslerin, namlusu olmuş. Gırtlağından ateşleniyor her defasında. Kurşun olarak hecelerini kullanıyor. Vurduğu yerde fitne fücur çıkarıyor, ruhları yakıp kavuruyor, kalpleri paramparça ediyor. Haysiyet kalmıyor vurduğu yerde. Buna rağmen kimse ayıplamıyor seni. Engellemek bir yana, çokları kurşun yetiştiriyor sana. Sen vurdukça, alkışlıyorlar seni. Savunmasız masum sivilleri vurdukça sen, takdir ediyorlar seni. Ama biri itiraz ediyor. Hiç susmayan sesiyle dilini tutuyor, nefesini kontrol etmek istiyor. Diyor ki söz ahlakının mimarı, susmanın ince ayarı: “Sana yalan olarak her duyduğunu söylemen yeter.” Demek istiyor ki Allah’ın Elçisi[asm]: O silah en çok seni vuruyor. En çok seni yaralıyor. En çok seni öldürüyor. Ateş kesmeyecek misin?
Hicâzkar

Hicâzkar

@yegah38
·
29 Mart 01:19
Bir silah düşün ki, tetiği her an yanında. Hiç tutukluk yapmıyor; her pozisyonda ateşe hazır. Dururken, yürürken, koşarken, yatarken ateş edebiliyorsun. Cephane sıkıntısı yok! Kurşunları her yerde bulabiliyorsun; ata ata tüketemiyorsun. Herkeste mühimmat var; zahmet etmiyorsun, hiç bedelsiz veriyorlar sana. Ruhsat soran da yok. Bir yer kaplamıyor da silahın; tarama cihazlarından kolayca geçiyor. Gürültüsüz hem; sessiz mi sessiz! Ateş ettiğinde ateşin kaynağını kimse saptayamıyor. Sipere girmen gerekmiyor! Daha dehşetlisi şu: Hedefini hiç şaşırmıyor silahın; kim nereye saklanırsa saklansın, hangi sığınağa koşarsa koşsun, anında vurabiliyorsun. Hedefin adını söylemen yetiyor, derhal namlusu oraya çevriliyor, nişan alman gerekmiyor. Kalabalık içinden birini seçebiliyorsun ya da istersen tek atışta binlerce kişi vurabiliyorsun. Abarttığımı sanacaksın belki ama hadi şu özelliğini de söyleyeyim: Uzaklık önemli değil bu silah için. Uzaktaki hedefi daha çok seviyor. Menzili sonsuz; hedef uzaklaştıkça tahrip gücü artıyor. Kurşunu yorulmuyor ve hızını kaybetmiyor, ilerledikçe hızlanıyor. Akla ziyan bir özelliği de şu: Hedefteki adamın karşı ateş açmasını bekliyor, bunu özellikle istiyor, karşı cepheden ateş atılınca seviniyor. Düşmandan gelen kurşunu da namlusuna sokuyor, düşman kurşunu ile besleniyor.
Sevgili! Bir başka güzelsin bugün, Ay gibisin! Pırıl pırıl gülüşün, Güzeller yalnız bayram günleri süslenir, Seninse bayramları süsler gül yüzün.
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.