Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Anlamak, sevmenin başlangıcıdır. _Üzülme, kızma, sadece anla. İnsanlara kahkahalarla gülmek ya da nefret duymak yerine onları anlamak için çaba sarf ettim. _Tutkulardan kurtulup özgürleşmek için, eylemlerimizin gerçek nedenlerini anlamalıyız. Anlamak, onları dönüştürür. _Aklın kılavuzluğunda yaşayan insan başkasının kendisine olan nefretine,
çocukken güneşin tadını bilmedik büyüdük kadının adını bilmedik bizi anlayacak kadın bilmedik Sevgisiz bir hayat çöl gelir bize Bize öğretilen her sözü kandık yasaktır dendi inandık hep girilmez levhasına aldandık bu tutulan yanlış yol gelir bize Benim cefalı Yarim kafamdır divan'da düşünmek bütün safhamdır mülkiyet benim için büyük evhamdır senin olanları nideyim gayrı Dostun vefalısı bütün isteğim Kız peşinde olan dostu Nideyim her an yaşamalıyım kendi gerçeğim kendi içimdeki indeyim gayrı Dostlar dedi bu can bizde bizden değildir düşman kırdı Oysa buzdan değildir gene de Herhalde bizden değildir çare yok dünyadan gideyim gayrı Bana ilham getirdin (hem de yaktın bitirdin )Ey!elesius dağlarından esen rüzgar Kıssamız burada biter Bu kadar... Bir insanın içinde duygular yalnızlık ve güçlü olma çabası inanç ve inançsızlık arasındaki muhakeme( kendini yargılama)süreci bu kadar mı güzel anlatılır... #oğuzatay #tutunamayanlar... #dram
Sayfa 134 - iletişim yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bir yalnızlık; bu kadar mı güzel anlatılır?
Yalnızım sürülmüş topraklarla, kılıçlarla. Yalnızım kanayan yaralarla, iç çekişlerle. Yanlız şehirlerin küçük köprüleriyle, kenar mahallelerin hikayeleriyle. Yalnızım ahmak ıslatanlarla, menekşe demetleriyle, boşa gitmiş akşamlarla. Yalnızım ruhsuz bir balonun titreşen ışıkları altında, tanrısal bir yaz gecesi, kızışmış bir şehrin yeni tenha bir mahallesinde, kaybolmuş bir adamın, yüzüklerin ve senin tanımadığın dişlerin hatırası canlı, taze bir ısırığın parıldadığı eldivensiz bir el tarafından umursamazca yırtılmış nostaljik bir kartpostalın duvarın dibine saçılmış parçalarını hasır bastonunun ucuyla birleştirmeye çalıştığı kendimin son deminde. Daha yalnızım taşlardan, daha yalnızım karanlıktaki midyelerden, daha yalnızım öğlen vakti terastaki masanın üzerinde duran boş bir gaz lambasından. Her şeyden daha yalnızım. As mantosu içinde yalnız olandan, kristal bir yüzüğün üzerinde yalnız olandan, gömülü bir şehrin yüreğinde yalnız olandan daha yalnızım.
Sayfa 144Kitabı okudu