Kapitalizm Eleştirisi Üzerine Söylenebilecek Birçok Şeyden Sadece Birkaçı-1000 İnek
“Hırs bir sandalın yelkenini şişiren rüzgâra benzer, fazlası gemiyi batırır, azı da gemiyi olduğu yerde tutar.” Voltaire
“Bir varmış bir yokmuş, çiftliğin birinde üç ineğiyle mutlu mesut yaşayan bir çiftçi varmış” tadında bir hikaye ile haşır neşir olacağız.
Klasik Julia'nın birazcık dışına çıkan bu öyküde nispeten daha durağan bir şekilde işlenmiş kriminoloğumuzun yeni macerası. Fakat konu oldukça tanıdık. Bir yerlerden illa ki okuduğumuz, duyduğumuz bir örgü işleniyor bu sayıda. Hatta bazı yerler o kadar tanıdık ki karakterleri gördükçe yüzlerinin size birilerini anımsatacağına eminim. Sadece birazcık dikkatli bakın, emin olun yetecek. Aynı Julia gibi, bu öyküdeki karaterler de tanınan yüzlerle bezenmiş.
Ayrıca bu sayıda da öyle harika çizimler var ki çoğu zaman metinlere ihtiyaç duymadan size öyküyü anlatıyor. Sanırım bir çizgi romanın kalitesi de buradan geliyor. Ve benim de Julia'ya gittikçe artan bağımlılığım...
Ne desem nasıl başlasam bilemiyorum bu incelemeye açıkçası. Hem çok sevdim hem sevemedim kitabı. Evet bir şekilde başlayacağım ne de olsa; başlayalım bakalım.
Kitap oldukça sıkıcı ilerliyor. Betimlemeler, kurguya yedirilememiş fazlaca detaylara boğulmalar derken yer yer sayfaları atlayarak okuma isteğine kapıldım. Tabii bazı takıntılarım bunu
Son zamanlarda çok popüler olan kitap. Her yerde adını görüyordum. Kitabı okumayan nadir insanlardan biriydim sanırım. Arkadaşlarım tarafından linç yememek için okuyayım dedim.
Her yerde Pia Master kitabının okunduğunu görüyordum. Meğer üç kitaptan oluşan bir seriymiş.
İlk kitap sonraki kitapların hazırlığı niteliğinde. Karakterleri yavaş yavaş
Amerika'nın , işgalleri, insanları modern köleye çevirme taktikleri, halkları fakirleştirip, yol, santral, köprü , baraj yapmak için ödeyemiyeceği kadar çok borçlandırıp kukla hükümetler yaratması... (bir yerlerden tanıdık geliyor mu?)