"Ancak benim mutluluğum o denli düşkün ve değersiz midir ki ona sıradan insanlarınkine denk bir değer vermiyorsunuz?" der. İşte o za­man Solon; bir yılın günlerinin sayısı üzerine birçok ukalâ dümbelekliği ve hesaplar yaptıktan sonra, insa­nın yaşamında asıl son günün göz önünde tutulması ve o son günün mutlu sayılabileceğini, ondan önceki günlerin sayısı ne denli çok olursa olsun o son güne göre hiçbir değerlerinin olmadığını söyler.
Olup bitenlerle ilgili şiir yazma. Ne doğan olur şiir söz konusuysa, ne ölen. Isıtmayan, aydınlatmayan donuk bir güneştir hayat onun yanında. Dostluklar, doğum günleri, kişisel sorunlar önemsizdir. Bedeninle şiir yazma, o yetkin, eksiksiz ve rahat beden hiç yatkın değildir lirik itiraflara. Öfken, karanlıkta sevincini ya da acını gösteren yüz
Reklam
Aslında, bir yere yerleşmek garip bir iştir ve belki de bunun nedeni, amacın yalnızca kendine hizmet etmesi ve de o belirli süre biter bitmez ya da o sürenin bitiminden kısa bir süre sonra, orayı terk edip eski durumumuza dönmeye kararlı olduğumuz için yeni bir çevreye alışmanın ve onu benimsemenin getirdiği zorluktur. O tür bir değişikliği,
Son 4 yılım..
..her yıl bir öncekinden daha yalnız ve daha acı geçti.
Sayfa 76 - Panama Yayınları, Birinci Baskı, Mart, 2022, AnkaraKitabı okudu
Orada hiçbir şey yılın düzenli akışını bozmaz. Bahar, takvimdeki gibi, martta gelir; tepelerden çamurlu sular akar, toprak çözülüp yumuşar, yerden ılık bir buğu duman halinde yükselir; köylü sırtından postunu çıkarır, açık havaya gömlekle çıkar, eliyle gözlerini ışıktan koruyarak güneşe doya doya bakar, omuzlarını hazla silker, günlük çalışmalarına hazırlanır: Sırtüstü yatan arabayı, bir taraftan bir tarafa çeker, dam altında tembel tembel yatan sabanına bir tekme atar. İlkbaharda ani fırtınalar olmaz, kar tarlaları kaplayıp ağaçları kırmaz. Kış, yanına yaklaşılmaz, soğuk bir güzel kadın gibi huyunu hiç değiştirmeden sıcakların geleceği belli günlere kadar uzar; ne umulmadık güneşli havalarla insanları şaşırtır, ne de görülmemiş soğuklarla bellerini büker. Her şey tabiatın çizdiği yolda, düzenli düzenli yürür gider. Kasımda kar ve don başlar; yılbaşında soğuk öyle şiddetlenir ki, köylü izbesinden biraz çıkacak olsa mutlaka sakalında buzlarla döner; şubatta ise hassas bir burun havada, yaklaşan ilkbaharın tatlı kokusunu alır.
Sayfa 121Kitabı okudu
Yoksa, ben hep hurda yaşadım, hurda doğup büyüdüm de, sonra bir gün, büyük kentlerin, paranın, orospulukların (ya da denizin diyelim) çağrısına dayanamayıp, çekip gittim de, sonra gene bir gün (Tann'nm günleri eksilir mi?) o, okyanustaki yılan balıkları örneği, dölümü, son dölümü vermek ve ölmek için mi döndüm buraya?
Sayfa 18 - Sel Yayıncılık, Yirmi İkinci Baskı: Ağustos, 2013Kitabı okudu
Reklam
349 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.