Kardeşimdeyse durum tam tersiydi. Utanmasam, doğmak için bir başkasını öldürdü, diyeceğim. Sonra hep dövüşmek zorunda kaldı, babama karşı, bana, daha doğrusu gölgeme karşı, onun için her şey, tıkınıp durduğu yemekler bile hoyrat bir savaşın bir parçasıydı.
Zaman zaman kardeşim bir kurt, diye geçirmişimdir aklımdan. Bu doğru değil. Bir kurt sadece hayatta kalmak ya da Özgürlüğünü kaybetmemek için savaşır. Tehdit edilmediği sürece, gururla, insanın yüreğini titreterek kendi yoluna gider. Kardeşimi daha çok yabanileşmiş köpeklere benzetebilirim. İçinde büyüdükleri evi hem özler hem de ondan nefret ederler. Hayat çizgilerinin Özünde hep bir yara vardır. Terk edilmişlik, ihanet ya da nankörlük. Bu yarayla onlar ikinci kez doğarlar;
gerisi yalandır.