Bir deniz kıyısında otur
gemiler sensiz gitsin bırak
herkes gibi yaşasana sen
işine gücüne baksana
evlenirsin çocuğun olur
sonun kötüye varacak
beni koyup koyup gitme
ne olursun
"Aşk var mı aşk, sen ondan haber ver ?
Boş ver be yaşı başı!
Gönlün ne kadar şık, sen ondan haber ver?
Şöyle atıp koyu grileri -siyahları sabahtan,
Sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver?
Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını.
Gelene geçene yol verme girsin diye içeri,
ama gömme başını toprağa bir çift
"Hayat hikayemde önemli bir şey yok, başımdan ilginç
olaylar geçmedi. Ne yüksek bir mevki sahibiyim, ne de sağlam
bir diplomam var. Okulda hiçbir zaman örnek bir öğrenci olamadım,
başarısızlıklar her yerde buldu beni. Nerede çalışırsam
çalışayım silik, unutulmuş bir memurdum; şefleri memnun
edemedim. istifa ettim mi seviniyorlardı ... Bırak gitsin, yaramaz!
Çevrem böyle görüyordu beni, haklıydılar belki de."
Bugünkü İran'ın en büyük yazarı, ölümünden birkaç yıl
önce böyle demişti.
Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık onu da
Bırak gitsin.
Bırak gitsin.
O senin ezel gününden kaderin
Sen onu nasılsa bin kere daha
Seveceksin.