Sanki psikiyatrist sizi karşısına almış diyor ki "sen özelsin, hatalar yapmış olabilirsin, kendine eleştirilerin yapıcı olsun, sen bu değilsin, daha iyisini yapabilirsin, olmak istediğin kişiye doğru harekete geç ve diğerlerine gösterdiğin şefkati kendine de göster"
Her cümlesinin altını çizmek istediğim bir kitap. Buhranlı dönemlerimde elime alıp ferahladığım bir kitap. Her hediyenin içine yerleştirmek istediğim bir kitap. Herkesin okumasını, faydalanmasını istediğim bir kitap.. Kitabın son paragrafını paylaşmak istiyorum; "Bedeninin, ruhunun etrafındaki seslerin farkına var. Mesela şimdi bir nefes al ve etrafındaki beş nesneyi fark et. Bir nefes al ve etrafındaki beş sesi duy. Tolstoy'un dediği gibi, 'Tek bir zaman var, o da şimdi. Kudret sahibi olduğumuz yegâne zaman bu'. Duygu ve düşüncelerini kabullen ve anda ol. Değerlerinle rabıtada ol ve eyleme geç. İnsanın ruhuyla, etrafıyla ve an'la rabıtada olması; dünyaya katılması ve hayatın her anının doluluğunu takdir edebilmesi demektir. O halde hayatın ve nefesinin hakkını ver. Her nefesi bir ilahi bağış olarak coşkuyla içine al. En derinlerdeki hücreleri bile şenlendirecek kadar. Ve usul usul bırak onu. Sana Hayat Veren'i fark et. 'Her şeyde, her şeyde bir çatlak var
Işık, işte oradan içeri sızar'
Bırak, ışık girsin içeri."
İnsanın ruhuyla, etrafıyla ve anla rabıtada olması; dünyaya katılması ve hayatın her anının doluluğunu takdir edebilmesi demektir. O halde hayatın ve nefesinin hakkını ver. Her nefesi bir ilahi bağış olarak coşkuyla içine al. En derinlerdeki hücreleri bile şenlendirecek kadar. Ve usul usul bırak onu. Sana Hayat Veren'i fark et.
Bırak, ışık girsin içeri.
O halde hayatın ve nefesinin hakkını ver. Her nefesi bi ilahi bağış olarak coşkuyla içine al. En derinlerdeki hücreleri bile şenlendirecek kadar. Ve usul usul bırak onu. Sana Hayat Veren'i fark et.
Bırak, ışık girsin içeri.
Bedeninin, ruhunun etrafındaki seslerin farkına var. Mesela şimdi bir nefes al ve etrafındaki beş nesneyi fark et. Bir nefes daha al ve etrafındaki beş sesi duy. Tolstoy'un dediği gibi. "Tek bir zaman var, o da şimdi. Kudret sahibi olduğu muz yegane zaman bu." Duygu ve düşüncelerini kabullen ve anda ol Değerlerinle rabitada ol ve eyleme geç. İnsanın ruhuyla, etrafıyla ve anla rabıta da olması, dünyaya katılması ve hayatın her anının doluluğunu takdir edebilmesi demek tir. O halde hayatın ve nefesinin hakkım ver. Her nefesi bir ilahi bağış olarak coşkuyla içine al. En derinlerde ki hücreleri bile şenlendirecek kadar. Ve usul usul bırak onu.
🥀
Syf:166
Beni Sessiz de Sevebilir misin? Kitabı ile geldim.
Kitabı baştan alıp tekrar tekrar okuyasım geliyor, kitabı ilk defa okuyuşum olabilir ama şuna adım kadar eminim ki son okumam olmayacak.
Kitabı okurken her sayfasının, her kelimenin, her cümlenin altını çizmek istedim.
Peki ne anlatmak istiyor yazar bu güzel kitapta; Beni sessiz de sevebilir misin, Yağmur almış toprağı ve üşüyen kainatı dinlerken araya dünya sözleri karışmadan. Sessizce oturabilir miyiz seninle, cümleleri ile başlıyor.
Oysa günümüz aşkları nasıl da bağırgan; beni sev! beni sev! diye halden anlamayan hali bilmeyen insanlarla dolu.
Sessizce sev. Usulca kainatı telaşa vermeden diyor, melekleri ürkütmeden diyor.
Yazar kaygılarımızın bizi andan alıkoyduğunu ve ona yüklediğimiz umut ve tasarıların bugünü yaşama arzumuzu baltaladığını ve hayatı ertelememize yol açtığına vurgu yapıyor.
Toystoy'un dediği gibi; " Tek bir zaman var, o da şimdi! Kudret sahibi olduğumuz yegane zaman bu."
O halde hayatın ve nefesinin hakkını ver. Her nefeste bir ilahi bağış olarak coşkuyla içine al ve An' da kal!
Yazarın da son cümlesinde dediği gibi " Bırak ışık içeri girsin."
Kitapla Kalın...
O halde hayatın ve nefesinin hakkını ver. Her nefesi bir ilahi bağış olarak coşkuyla içine al. En derinlerdeki hücreleri bile şenlendirecek kadar. Ve usul usul bırak onu.
Sana Hayat Veren'i fark et.
Bırak, ışık girsin içeri.
Gene de amortisi var bu şiirin;
ne olursa olsun yıkılma
ve yumulma karanlığa.
Bir iğne deliği olsun bırak
ışık girsin içeri.
Bilmen yeter
aydınlığa çıkmak için
güneşin yerini.