Hep sevindirmiş ve etkilemiştir beni küçük kayın ağacımın yapraklarını inatla sıkı sıkıya tutması. Her şey çoktan çıplak- laştığında, aralık, ocak, şubat ayında bile taşır kayınım solgun yapraktan giysisini; fırtına çekiştirir her tarafını, üzerine kar yağar, karlar eriyip akar sonra, cılız yaprakları, ilk başta koyu kahverengiyken, giderek
Ölüm düşüncesi yakamı bırakmıyor, kendi kendime şu soruyu sormadığım tek bir gün bile yok: Birden, bugün, bir saat içinde, hemen, her şeyi yarıda bırakmam gerekseydi, söylemem gereken şeylerden geriye ne kalır, ne kendini gösterirdi?
Sayfa 1201 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir yere kusmam lazımdı
Kaç gün bekledim seni. Kendimle buluşma bahanesini kullandım. Kendimle buluşacağım diye hazırlandım. Çıktım koştum kaçtım. Seni görürüm umuduyla kaç sokağa girdim. Belki gelirsin diye kaç gece bekledim. Haberin yoktu hiç ama kaç kere sözleştik buluşmaya. Hiçbirisine gelmedin. Belki şimdi seni bırakmam sana bencilce gelecek lakin ben hep çok
geberip gitmeyi ben de çok istedim, hayat yakamı bırakmadı... şimdiyse çekilmiş inzivaya koca gözleriyle beni izliyor, şaşkın ve hayran,,, ben tutarsam yakandan, tövbeler olsun bırakmam