Ahmet Kaya'nın önce ; "Bir de sen gitme içimden Yaralıyam ben Sonrada "Giden bu yolculardan En çok ben şanssızım Ne kadar çok yaşadıysam O kadar çok yalnızım Biraz da sen ağla" dediği yerdeyiz.
Bahar
Bir bahar da sen yeşert içinde Toprağın yağmurla öpüştüğü yerde Erik dallarının meyveye durduğu çiçekte Dumanlı dağların kar sularını akıttığı derelerde Nehirlere sarılıp çağla Ve biraz da yağmurla akıp ağla Ağla ki aksın içimizden el kirleri Çünkü hiçbir sevgi bedelsiz yaşanmıyor... Gülsen Dede
Reklam
Biraz uzun ama çok komik
(...) "Dur, kıpırdatma. Allah aşkına nasıl yaptın bunu!" Ayağa kalktı, hızla banyoya gitti, birkaç saniye ardından elinde sargı bezi ve birkaç şeyle döndüğünde acıdan elimin titreyişi iki katına çıkmıştı. "Tamam, tamam, dur... Sakin ol..." Sinirlerim öyle bozulmuştu ki gözümden birkaç damla yaş akıp elime damladı "Heh, bir de ağla. Aferin." Söylene söylene elimi sargı beziyle satarken onun da ellerinin titrediğini fark ettim. Başımı kaldırdım, burnumu çeke çeke, ağlaya ağlaya konuştum. "Senin neden ellerin titriyor!" "Ben de bilmiyorum. Kendi elimi kessem bu kadar kötü olmazdım." Titreyen elleriyle titreyen elimi sardıktan sonra endişeyle yüzüme baktı. "Anlaşıldı. Seni asla mutfağa sokmayacağız sulu göz." Gözyaşlarımın arasından gülerek ona sarmak için öne atıldım, tam o an ona sarılmak için dizimi yere dayadığımda lanet olası dizim lanet olası cam parçalarının üzerine geldi! Orada olduklarını tamamen unutmuştum, küçük bir çığlık koyverdim. "Ah! Bacağım!" İzmir! Ne yapıyorsun sen!" "AH!" (...) "Kafayı yiyeceğim şimdi! Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun!"(...)
Sayfa 228 - Indigo yayın eviKitabı okudu
Beni arkandan ağlatma. 'Beni çok ağlattın, biraz da sen ağla' deyip, beni arkandan ağlatma, Hevybanû. Benim hasretliğimi unutma. Benim yuvamı yıkma...
"Sen başkalarını beğenmiyor ve onların gidişatını eğri görüp teessüfler ediyorsun; biraz otur da kendi hâline ağla ve teessüf et!" Ahmed Avni Konuk.
Ağla ! Biraz da sen yeşert benden yadigâr kalan bu ormanı... Saim PARILTI
Reklam
Ummadığın zamanda ettiğin samimi, içten bir dua dökülürse tertemiz olduğunu bildiğim o gönlünden, kaybolan umutların gelir sana tüm ışığıyla güneş gibi doğar gününde hata gecene… El değmemiş olduğunu söylemene, anlatmana lüzum görmediğim, çünkü bildiğim ellerinin uçsuz semalarına sonsuz bir şükür gönder ve gerisini füşünme o mutlaka yerine gider.