Konfüçyüs, Lao-tse, Mo-ti, Chuang-tse, Leh-tsu ve başka birçok kişinin de aralarında bulunduğu tüm Çin felsefesi okulları ortaya çıktı; Hindistan Upanishad'ları ve Buda'yı ortaya koydu ve tıpkı Çin gibi kuşkuculuk, özdekçilik, bilgicilik ve hiççiliğe varana dek bütün bir düşünsel olasılıklar silsilesinden geçti; İran'da Zerdüşt iyiyle kötü arasındaki savaş şeklinde iddialı bir dünya görüşü sundu; Filistin'de peygamberler Yeşaya ve Yeremya yoluyla İlya'dan İkinci-Yeşaya'ya kadar boy gösterdi; Yunanistan'da Homeros'un, Parmenides, Herakleitos ve Platon gibi düşünürlerin, tragedya yazarlarının, Thukydides ve Arkhimedes'in ortaya çıkışına tanık olundu. Bu adların imlediği her şey bu birkaç yüzyıl içinde Çin'de, Hindistan'da ve Batı'da hemen hemen eşzamanlı olarak ve bu bölgelerden hiçbirinin bir diğerinden haberi olmaksızın ortaya çıktı."
Jaspers insanın bu dönemde biraz "daha insanlaşmakta" olduğunu düşünüyordu. Düşüncenin ve felsefenin boy gösterdiğini, "tinsel bir atılım" olduğunu ve Çinlilerin, Hintlilerin, İranlıların, Yahudilerin ve Yunanlıların hep birden modern psikolojiyi oluşturduklarını söyler.