Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Size başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Henüz yeni evlenmiştim. Başımızda bir sürü bela vardı. Öylesine bıkkındım ki her şeyi sonlandırmaya karar verdim. Bir sabah şafak sökmeden, yanıma bir ip alıp arabama atladım. Kendimi öldürmeyi kafama koymuştum.Dut ağaçlarıyla dolu bir bahçeye vardım. Orada durdum hava hala karanlıktı. İpi bir ağaca doğru fırlattım ama tutturamadım. Bir kere iki kere denedim ama kar ettiremedim. Ardından ağaca çıktım ve ipi sımsıkı düğümledim. Sonra elimin altında yumuşak bir şeyler hissettim dutlar! Lezzetli, tatlı dutlar. Birini yedim taze ve suluydu. Ardından bir ikincisini ve üçüncüsünü… Birdenbire güneşin dağların ardından yükseldiğinin farkına vardım. Ama ne güneş! Ne manzara! Ne bahçeydi ama! Birdenbire okula giden çocukların seslerini duydum. Bana bakmak için durdular. Ağacı sallamamı istediler. Dutlar dallarından yere döküldü. Çocuklar yerken kendimi çok mutlu hissettim. Eve götürmek için biraz dut topladım. Karım hala uyuyordu. Uyandığı zaman o da dutlardan yedi. Çok hoşuma gitti. Kendimi öldürmek için evden ayrılmıştım. Dutlarla geri geldim. Bir dut hayatımı kurtardı. Sadece bir dut, hayatımı kurtardı.
-Her şey düzeldi mi peki?
Hayır, her şey düzelmedi, ama ben değiştim. Böyle olunca elbet her şey değişmeye başladı. Çünkü düşüncelerim değişmişti.
Tanıdığımı sandığım bana daha yakınım artık
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda
Ve aynalarda ağlarken gördüklerim kendi tarafımda
Bir yanım memnun oldum diyor,
Bir yanım tanıyamadım daha..
Samimi değil
Bir hayli kırıldım
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar...
(Can Yücel - Biraz Değiştim)
Bunu okuyan 10 binden fazla insan olmuş ne güzel ne güzel de keşke sadece okumasalar da biraz anlamaya, üzerinde düşünmeye çalışsalar. "kendini gerçekleştiren insan" ne afili bi başlık değil mi? İçerisinde büyüler, sihirler, metafiziksel öneriler varmış gibi. Hâlbuki yaşamımız sadece, kontrol edebileceğimiz davranışlarımız.
Gelin beraber
Maslow zamanının çoğunu "kendini gerçekleştiren insan" dediği ve yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışan insana ayırdı. 4 boyutu vardır.
Farkındalık: hayata saygı duymayı ve zevk almayı sürdürebilme
Gerçeklik ve problem merkezli olma: problem çözmeye odaklı olma
Kabul etme ve kendiliğindenlik: çevrelerini ve değişimleri kabul etme
Humor duygusu: başkalarıyla dalga geçmeden hayatı mizahla karşılama
SAHTE CAN YÜCEL ŞİİRLERİ HAKKINDA !!!
Kalibresi düşük şairlerin yazdığı şiirimsi manzumelerin çokça mal edildiği şairlerden biri de Can Yücel. Tam 31 sahte şiirin altında Can Yücel imzası var. Bu sahte şiirlerden biri de ders kitaplarına bile alındı geçen yıl. Prof. Dr. Semih Çelenk, sahte Can Yücel şiirlerinin listesini çıkarmış. Çelenk
Bu akşam ben
Yazmak için yazacağım sadece
İyi insanlardan biri olduğum için
Ya da bir amaç uğruna değil
Siyah, beyaz, alev rengi
Ya da içimden geldiği gibi değil
Günahlarımdan kurtulmak
Geçmişi unutmak için hiç değil
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar
Değiştim
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil
Cemal Süreya özelinden yapılan şöyle bir tespit var: İnsan aşkı- belki de gerçek aşkı- hayatında bir kere yaşar. Diğerleri aşk değildir olamaz. Bunlar için yazılan şiirler de olsa olsa yalandır, sahtekarlıktır. Tabi tespitler buraya kadar uzamıyor, ben abarttım.
İlk önce çok özür dileyerek, eskiden yazdığım bir yazıyı eklemek istiyorum bu metne-