Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanoğlunun kısa ömrüne nazaran vakit pek kısadır ve pek hızlı geçmektedir... lakin yine nice insanlar vardır ki vakit kendilerine pek uzun görünür ve pek usandırıcı gelir. Vakitlerini nasıl geçireceklerini bilemezler. Çalışmadıklarından boş durma ve tembelliklerinden kendilerine usanç gelerek "biraz eğlenelim de vakit geçirelim" derler halbuki kendileri vakit değil vaktin kendilerine geçirmekte olduğunu anlamazlar.
İnsanın Yaratılışı
"Anatole France'ın bahsettiğ bir miti de buraya almadan geçemeyeceğim: Rivayete göre Prometheus, heykel yapmasını bilen bir titandı, birçok heykel yapmış, onlara can vermişti.Bir gün Prometheus atölyesinde çalışıyordu. Çamurdan, insanlara ait birçok kollar, bacaklar, kafalar, kalpler yapmıştı. Yaptığı uzuvları birbirine ekleyerek tamamladığı küçük heykelleri raflara diziyordu. Fakat daha işini bitirmemişti. O sırada Şarap Tanrısı Dionysos atölyeye geldi. 'Prometheus, çok çalıştın, yoruldun, haydi biraz gezelim, eğlenelim.' dedi. Gezdiler; eğlendiler, şarap içtiler. Prometheus atölyesine döndüğü zaman azıcık sarhoştu. Bu yüzden bazı hatalar yaptı. Küçük bir gövdeye büyük bir baş taktı, büyük bir gövdeye mahsus olan uzun kolları küçük bir gövdeye iliştirdi.İnsanlarda görülen kusurlar buna atfedildi."
Reklam
Ah zavallı kadınlar, neler çekerlermiş! Biz onları kukla yerine kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine engel oluyoruz.Bu ne rezalet! Ne küstahlık!Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rast gelse yüzüne bakmaz ,söz söylemez ama tanımadığı ve hiç görmediği bir kadına rast geldiginde gülerek yüzüne bakmaya ve söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz.Demek ki, biz kadınların insan yerine koymayız, kendimize eğlendirmek için onların ruhunu sıkarız.Serbest gezip dolaşmalarını eğlenmelerine engel olur. Bir yandan da kendimize onları güldürürüz Çünkü,bazı kurnaz kadınlar olur."Bu ne bu da varmış dur bununla biraz eğlenelim!" diyerek, biraz maymun gibi oynatırlar. Gezintilerinde, evlerinin kapısına dek arabanın arkasında tozdum onun için götürürler.Ahlak ve alışkanlıklarımızı bilmeyen biri, birini bu halde görse "deli "der.
- Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz, kadınları insan sırasına koymuyoruz. Kendimizi eğlendiemek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz. Ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar var "Bu ne budala şeymiş, dur bununla biraz eğlenelim" diyerek bizi maymun gibi oynatırlar. Seyir yerlerinden evlerinin kapısına dek arabanın arkasından toz durnan içinde götürürler. Ahlak ve adelerimizi bilmeyen biri, bir kimseyi bu halde görse elbette "delirmiş" diyecek.
Demek oluyor ki biz, kadınları insan sırasına koymuyoruz. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz. Ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar var “Bu ne budala şeymiş, dur bununla biraz eğlenelim” diyerek bizi maymun gibi oynatırlar.
"Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz, kadınları insan sırasına koymuyoruz. Kendimizi eğlendiemek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz. Ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar var 'Bu ne budala şeymiş, dur bununla biraz eğlenelim' diyerek bizi maymun gibi oynatırlar."
Reklam
Memleket ağır abiden geçilmiyor. Havada öfke var. Tavırlarda hep bir haşinlik, bir sertlik. Bir adım geri çekilelim abiler, ablalar. Halimize bir bakalım. Ne olur, biraz da gülelim, eğlenelim.
Günümüzde bazı genç insanların, yaşamda gerçek bir mutluluk bulamıyorlarmış gibi bir hali var. Onlara göre coşku, demode ve çocuksu bir şey. Bu gençler, yeni değerlerin arayışı içerisinde yol alırlarken, uyuşturucuyla, içkiyle ve seksle tanışıyorlar. Ancak bu tür aşırılıklar onlara yeni, sağlıklı değerler kazandırmıyor; bunun yerine onları hiçliğin boşluğuna daha da şiddetle itiyor. “Haydi biraz eğlenelim,” diye çığlık atıyorlar, ama bu çığlık kulaklara, bir idam mahkûmu bekçisinin çığlığı gibi geliyor; gerçekten de gençlerin yaşadığı manevi ölümden daha trajik bir şey yoktur.
Reklam
fakat hiç tartışmasız burada durmalıyız. gözün onayladığından daha derinlere dalarak tehlikeye giriyoruz; bazı kökleri veya dalları yakalamaya çalışıp düzgün akıntıdaki geçişimizi sekteye uğratıyoruz. uykudaki orada her an kıpırdamaya başlar; sonra da binlerce trampeti ve kemanıyla bize bir karşılık verebilir. insanoğlu ordusunun yanıp kendiliğinden ayaklanır ve tüm o garabetini, çektirdiği acıları ve alçaklığını bizim üzerimizde teyit edebilir. bırak biraz daha eğlenelim; cilalı otobüslerin görkemi, kasap dükkanlarındaki mor biftekler ve çiçekçi vitrinlerinde cüretkârca yanan o mavi kırmızı çiçek demetlerinin dünyevî ihtişamıyla hâlâ yüzeyde olmaktan memnun ve mutlu olalım.
-Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz, kadınları insan sırasına koymuyoruz. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz. Ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar var "Bu ne budala şeymiş, dur bununla biraz eğlenelim" diyerek bizi maymun gibi oynatırlar. Seyir yerlerinden evlerinin kapısına dek arabanın arkasından toz duman içinde götürürler. Ahlak ve adetlerimizi bilmeyen biri, bir kimseyi bu halde görse elbette "delirmiş" diyecek.
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Memleket ağır abiden geçilmiyor. Havada öfke var. Tavırlarda hep bir haşinlik, bir sertlik. Bir adım geri çekilelim abiler, ablalar. Halimize bir bakalım. Ne olur, biraz da gülelim, eğlenelim.
Sayfa 273 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.