melankoli insanı
Hazzın değil içsel huzurun define avcısı. Modernitenin dehşetleri karşısında sus pus, ruhu­nu mezatta kaybeden, ‘absürdite çağı’nda uyum sağlayarak yok ol­mayı seçen insanın karşısına dikilmiş bir hayalet.
Muhatablarına duyrulur;
Melankoli..acılı imgelemiyle insan bilgisinin sınırlarını yoklayan bir serhat akıncısı..
Reklam
Homo Melancholis (melankoli insanı)
Bir homo melancholis olabilseydik eğer, depresyon içimizde bu kadar kolay kök salamayacaktı. Hayatın bize sundukları içinde hüznü doğal bir seçimle sevebiliyor olsaydık; iri kahkahalara, gösterişli hayatlara ihtiyaç duymayacaktık. Ruhumuzu faniliğin dalga boyuna ayarlayabilseydik, incinmezlik ve sonsuzluk yanılsamasının avucumuzdan kayıp gittiği anlarda, yeis sırtımızı yere vuramayacaktı. Ancak ruhunu kaybetmemişler hayal edebilir. Ancak hayal edenler hüzünlenebilir. Dünyaya dokunmadan da onu sevmek mümkündür. Her an gidecekmiş gibi, her an her şey bitebilirmiş gibi yaşamak mümkündür. Hüznün kanatlarına dokunursanız, kendi adımlarınızın sesini duymazsınız. Orada sadece meleklerin hışırtıları vardır.
Sayfa 37 - TimaşKitabı okudu
Melankoli insanı. Acılı imge­lemiyle insan bilgisinin sınırlarını yoklayan bir serhat akıncısı. Tahay­yülün isyanı, aklın çitlerini aşan bir isyan. Aşkınlığın duygusunu içinde gezdiren insan. Hazzın değil içsel huzurun define avcısı. Modernitenin dehşetleri karşısında sus pus, ruhu­nu mezatta kaybeden, ‘absürdite çağı’nda uyum sağlayarak yok ol­mayı seçen insanın karşısına dikilmiş bir hayalet. Bu hayaleti de son çıkan ilaçlarımızla savacak, ruhundaki ıstı­rabı bir cin çıkarma ayiniyle savuş­turacak mıyız? Hüznün kanatlarıyla, dünyaya dokunmadan uçuşan bu kelebeklerin hayatlarımızı nasıl gü­zelleştirdiğini, dillerinden dökülen şiirlerin, yazıların, notaların dünyayı nasıl yaşanılası kıldığını fark etmek­ sizin, sıradanlığın cehennemine mi hapsedeceğiz onları? Belki de bu kadar çok insanın depresyona gir­mesi kültürümüzün hastalığına işaret ediyordur.
Afluenza, batılı hayatlarda insanları giderek daha fazla başarı kazanmaya ve mülk edinmeye zorlayan saplantıya verilen isimdir. İçimizdeki boşluğu (melankoli, ıstırap, hüzün...) iyileştirmek için dışımızı güç göstergesi mal mülk ile tıka basa doldururuz...
Reklam
“Melankoli insanı. Acılı imgelemiyle insan bilgisinin sınırlarını yoklayan bir serhat akıncısı. Tahayyülün isyanı, aklın çitlerini aşan bir isyan. AŞKINLIĞIN DUYGUSUNU İÇİNDE GEZDİREN İNSAN. HAZZIN DEĞİL, İÇSEL HUZURUN DEFİNE AVCISI. Modernitenin dehşetleri karşısında sus pus, ruhunu mezatta kaybeden, ‘absürdite çağı’nda uyum sağlayarak yok olmayı seçen insanın karşısına dikilmiş bir hayalet. Bu hayaleti de son çıkan ilaçlarımızla savacak, ruhundaki ıstırabı bir cin çıkarma ayiniyle savuşturacak mıyız? Hüznün kanatlarıyla, dünyaya dokunmadan uçuşan bu kelebeklerin hayatlarımızı nasıl güzelleştirdiğini, dillerinden dökülen şiirlerin, yazıların, notaların dünyayı nasıl yaşanılası kıldığını fark etmeksizin, sıradanlığın cehennemine mi hapsedeceğiz onları?”
Sayfa 35 - Timaş YayınlarıKitabı okudu