Ölüm dediğimiz şey nedir aslında? İnsanın hayatındaki önemli şeyleri öleceğini hissettiği anda daha çok farkına varması sizce de garip değil mi? Ya da neden daha çok kendimizi bu gibi çaresiz hissettiğimiz konularda çevremize daha çok odaklanmış olarak buluruz? gibi insanın aklına çeşit çeşit sorular getiriyor kitabın konusu.
Tarık Tufan bu
Nazlı: Biz şimdi, birlikte miyiz?
Ali: Birlikte?
Nazlı: İşte kız arkadaş, erkek arkadaş...
Ali: Öyle miyiz? Öyleyiz, galiba...
Nazlı: Ben biraz heyecanlıyım...
Ali: Biraz mı?! Ben çok heyecanlıyım... Neyse ki saçlarınla oynuyorsun. Bu bana kendimi iyi hissettiriyor.
Nazlı: Ya? E ben hep saçlarımla oynarım o zaman? Hiç kimse anlamaz, sadece sen anlarsın sebebini...
Gereğinden fazla övülmüş, konudan ziyade yazarında sıkıntılı olan bir chick-litin yorumuyla daha merhabalar... Türü seven için genel itibariyle kafa dağıtmalık, çerezlik olarak görülebilecek bir kitap bu. Tabii siz romantik komedi filmleri andıran romanları sevmiyorsanız, iyisini bile sevme ihtimaliniz düşük olduğundan tavsiye etmem ama türü