Acaba bir adam; minare başına çıkmak gibi âlî derecatlı bir mertebeye çıksın, büyük makam bulsun, her basamakta büyük bir nimet görsün; o nimetleri verene şükretmesin ve desin: "Niçin o minareden daha yükseğine çıkamadım" diye şekva ederek ağlayıp sızlasın.
Ne kadar haksızlık eder ve ne kadar küfran-ı nimete düşer, ne kadar büyük divanelik eder, divaneler dahi anlar.
Ey kanaatsız hırslı ve iktisadsız israflı ve haksız şekvalı gafil insan!
Kat'iyyen bil ki: Kanaat, ticaretli bir şükrandır; hırs, hasaretli bir küfrandır. Ve iktisad, nimete güzel ve menfaatli bir ihtiramdır.
İsraf ise, nimete çirkin ve zararlı bir istihfaftır.
Eğer aklın varsa, kanaata alış ve rızaya çalış.
Tahammül etmezsen "Yâ Sabûr" de ve sabır iste; hakkına razı ol, teşekki etme.
Kimden kime şekva ettiğini bil, sus.
Her halde şekva etmek istersen; nefsini Cenab-ı Hakk'a şekva et, çünki kusur ondadır.