YouTube kitap kanalımda Hani kitabını önerip en sevdiğim şiirlerden bahsettim: ytbe.one/ZHFew7sBSeE
"Kendi olarak, sana gelen
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen
kendi olmasını, senin ile olmaya bağlayan
O, işte..." Oruç Aruoba
"Sevdiğiniz için acı çekiyorsunuz, daha
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretleri en büyük müfessirlerden biri olmakla beraber, O'nun tefsirlerini her açıp okuduğunuzda daha evvel görmediğiniz bambaşka bir buutla hakikatin keşfine mazhar olur, sonunu getiremeyeceğiniz bir ilmin nuruyla serfiraz olursunuz.
Lemalar, Otuzüç Lema ve Münacaat'tan oluşan, pek çok meselenin bir bütün içinde sırt
Muzaffer Akar 'a ithaf ediyorum.
Kavramlarla düşünürüz. Kavramların da tanımları yapılmıştır. Amaç birbirimizi anlamak ya ondan. Bu bize anlama ve düşünmede hız verir. Kavramı duyduğumuz an kafamızda onun yapılmış tanımı belirir ve spekülasyonun önüne geçeriz bir nebze. Roman
"Birçok erkek, kadının uyutulduğunu, kandırıldığını bilmektedir.
"Ne büyük talihsizliktir kadın olmak!
Ama asıl kötüsü, kadın olup da bunun farkına varmamaktır,der Kierkegaaard."
İkinci Cins Kadın serisinin son kitabını da bitirdim. Simone de Beauvoir benim "en"lerim arasındadır. O kadar önemli bir işe kalkıştı ki bir
22 Şubat 2018
İstanbul
Ahmed abime;
Mektubuma yeni başlamış gibi görünüyorum değil mi abi, ilk hitap edişimmiş, ilk cümleye başlayışımmış gibi. Yok ama. Sana mektup yazmayı dördüncü deneyişimdir bu. Sen nasıl yazıyordun ki acaba, canından çok sevdiğin Leylin'e? Hiç düzeltmeden içinden geldiği gibi mi, yoksa törpüleyerek mi? Ah, evet. Okudum
Biri oturur bir kitap yazar, biri onu beğenir film yapar, biri o filmden etkilenip bir şarkı yapar, biri o şarkıyı alır bir şiire gömer, biri o şiiri beğenir âşık olur, aşk büyür, yağmur olur, orman olur, ayrılık olur, mezar taşı olur. O mezar taşından kocaman bir hikaye çıkar, kitap olur, hayat böyle dönüp durur.
46 kromozom var, sayılamayacak
Dostoyevski’nin kitaplarını bitirdiğimde Kafka’nın sözü kulaklarımda çınlamaya başlar: "Bir kitap, içimizdeki donmuş denize inen balta gibi olmalı." Bir romancı düşünün, her kitabında kalp atışlarınızı hızlandıran, aklınızı çalıştırıp düşüncelerinizle çatışmaya sürükleyen, hassas duygularınıza hitap eden, toplumsal eleştiride bulunup
Böll gerek bir yazar olarak gerekse de bir insan olarak sevdiğim şahsiyetlerden biridir. Kimi yazarlar için değinilen konuya hangi yönlerden ve nasıl bir biçimde değinildiği çok önemlidir. Kimileri için de asıl önemli olan şey değinilen konunun ta kendisidir. Ama söz konusu Böll ise onu iki kategoriye de sığdıramazsınız. Bana kalırsa değindiği