Birgün sabah sabah kapıyı vursam,
-Kim o? Dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıktır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim..
İslam'ı yaşamak
Ebu Dücane (ra); sabah namazlarını Rasûlûllah (sav)'ın arkasında kılmayı adet edinmişti.
Ancak namaz biter-bitmez süratle camiden çıkar giderdi. Bu davranışı Rasûlullah (sav)'ın dikkatini çekmiş olacak ki bir gün Ebu Dücane'yi durdurdu ve *-Ey Ebu Dücane, Allah'a ihtiyacın yokmudur? (ki dua etmeden çıkıp gidiyorsun)*
İnsomnia hastası olduğunu düşündüğüm bir karakterin başından geçiyor hikaye. Ama tek sıkıntı uyumamasına rağmen hiç halsizlik veya yorgunluk belirtisi de göstermiyor bu karakterimiz. Karakterimizin eşi diş hekimi ve birde erkek çocukları var. Ana karakter birgün uykusundan karabasan diye tabir edeceğimiz varlık tarafından uyandırılıyor ve sonrasında daha da uyuyamıyor bunun yerine geceleri brendy içip 
Anna Karenina okuyor. Sonrasında Honda city arabasıyla şehir turu atıyor ve tekrar sabah kimse uyanmadan evine dönüyor. Bu sırada tabiki ne oğlunun ne de eşinin bunlardan haberi olmuyor. Hikaye güzel evet kendini okutturuyor fakat bir sonuca varmıyor. Kitabın bitince "Eee yani?" diyip düşünüyorsunuz yazar burada ne anlatmak istemiş diye. Giriş var gelişme var ama sonuç bölümü eksik kalmış o yüzden bu kitaba puanım 7/10.
Belki birgün ,Türkü söyleriz, şiir okuruz, geceye karşı
Bir mum yakar sabah seherine kadar bekleriz güneşi
Gökyüzünün maviliği ile boyarız çocukların gözlerini
Ve uçurtma uçururuz yüreklerin en yücesine...