`Aşiq er carek ji bala lê bidit berqa mecaz
Dê li nik sahibdilan hetta ebed bit serferaz
Keşfa esrarê şifatan bêmehebbet nabitin
Sûretê esma divêtin da bikîn jê fehim raz
Lami`a husn û cemalê dê ji `ilmî bête `eyn
`Işq-i da jê hilbitin kê dî heqîqet bêmecaz
Husn û hub bê yek du nabin dê bikin şah û geda
Nûr-i nadit şu`leya Mehmûd-i bê şem`a
Çağdaş yazarımız Birhan Keskin’in favori şiir kitaplarımdan biri olan "Kim Bağışlayacak Beni" adlı kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı Altın Portakal şiir ödülünü alan bu eseri oldu.
Girişindeki "Dilimde yarım, bir hece gibi kalan babamın güzel hatırası için..." cümlesinden kitabın adının baba kelimesinin hecesinden geldiğini düşündüm. Şu sıralar şiir kitapları okumaktan çok zevk alıyorum, Birhan Keskin olunca da ayrı bir keyifli oldu tabii. Kısa ama dolu bir eserdi.
Ba
Bonus olarak kitapta geçen dilimde sabahtan beri dolanan bir şarkının sözleri: "As I sat Sadly by her side. As I sat Sadly by her side... At the window through the glass."* satırlarından sonra Nick Cave’in bu şarkısını dinledim ve çok sevdimm.
BaBirhan Keskin · Metis Yayınları · 20153,422 okunma
Bilbilê dilkul dinalî,
Her li ser dêmên gulê,
Gul çi zanî ku li ser kê,
Wer dinalî bilbil e?
Pertewa dêmên sipî
Carek li dil ku ew nedî
çend bikî qêrîn û zarî
Ama ne garip, bana çoook sıcaktın. Ben de
sanki senin sıcaklığını özlemiş gibiydim.
Seninle çok garip merdivenlerden inip,
çok garip odalara girdik.
S E N i Ç O O O K O Z L E M İ Ş M İ Ş İ M D İ .
k e s if s u
Puslu ve san bir çin sabahı gibiyim bazen
Sağım solum kış, şehir,
Üstüne ay mavisi düşmüş bazen uzak nehir...
Dünya bana göre bazen, bazı zehir...
Birhan Keskin şiir kitabı oldu. Ben Birhan Keskin şiirlerini seviyorum, Birhan Keskin şiirlerinin bir çoğu bana hitap ediyor. Duyguları işleyişi, satırlarında ki duygu yoğunluğunu yalın ve okura anlaşılır bir şekilde aktarması okurda bir zevk, estetik uyandırıyor diye düşünüyorum. Bu şiir kitabını da çok sevdim öyle ki tam 52 tane alıntı eklemişim, belki de okuduğum beş tane
Birhan Keskin kitabı içerisinde en sevdiğim ve beğendiğim kitap bu kitabı olabilir, dolu dolu 184 sayfa okudum. Günümüz şiirinin en iyi örneklerinden...
Bir masal
Bir taş ağırlığında olabilir mi?
Olurmuş meğer.
Birlikte bir masala inanmak istedim
Ben seninle, sadece bu
Sen beni tek
Tek
Tek bıraktın.
✒️ Birhan Keskin
önce polyanna idim, sonra “bir şey var” oldum. kem gözlü muhabbetler eden bir insandan gözlerine bakmadan konuştuğumu öğrendim, huzursuz olduğum yerden gitmeyi, bahçede oturmayıp sandalyeyi bahçeye çevirerek de çay içebileceğimi, hizmetli ablanın da muhabbete ihtiyaç duyduğunu, kaçak çayın sağ tarafta demlendiğini denizine bakmayı zar zor kabullendiğim istanbul’da, artık söylüyorum.
kış bulutunda, bahar rüzgârında, mavi değil de kir yeşili olduğunda, baktığım yer metrobüs bile olsa çok güzelsiniz birhan hanım.
ev sahipliğiniz ve “taş parçaları” şiiriniz için de ayrıca teşekkür ederim.
Y'ol “Ne idüğü belirsiz yerler benimle yürüdü. Gördüğüm her “cümle” bana bir bıçak gibi battı, anlamadım. Her gün bir taş parçası söktüm içimden. Her gün uyku beni koynuna alsın diye yalvardım. Her gün, gün bitiyor gece bitmiyor dedim.”
Y'olBirhan Keskin · Metis Yayınları · 20145,4bin okunma
Soğuk Kazı
Kitabın dan "Gazze şiirini seslendirdi.Heyecanlıydı ve doğaldı.Mest oldum ve çok keyif aldım.
--"Maskemi takmak zorundayım hasta bir annem var " diyerek okuyucularını bilgilendirdi
Şiirlerinden biyografisine, editörlüğüne kadar değindi zamanı yettiğince.
Amin Maalouf 'un editörlüğünü yaptığı zamanlardan bahsetti kısacık ta olsa.
Özetle iyi ki gelmiş görmüş sesinden şiirini dinlemiş sohbet etme şansı bulmuşum.☺️
Çok güzel bir öykü kitabı okudum.
Yazarı hayatı boyunca etkilendiği şair ve öykücüleri de selamlayarak tadına doyulmaz öyküler yazmış.
Kimler yoktu ki...
*Birhan Keskin, Oruç Aruoba, Bilge Karasu, Selçuk Baran, Ursula K. Le Guin, Haydar Ergülen, Sennur Sezer, Cahit Zarifoğlu, Murat Gülsoy, Attila İlhan, Oktay Rifat*...
Gayet edebi bir dil, duygusal bir ton ve akıcı bir anlatım. 12 öyküden ibaret. Hiçbir yerde sözü yormamış,tadında bırakmış. Az ve öz öyküler. Etkilendiği yazar ve şairlerden alıntılar yaparken de özgünlüğünü kaybetmemiş.
Her öyküyü okurken mola verdim. Karakterler ve yaşadıkları aklımda kaldı. Kahramanı kadın olan ama birbirinden ilginç öyküleri olan kadınları okumak çok farklı bir deneyim oldu benim açımdan.
Damakta kalıcı tatlar bırakan bu şiirsel öykü kitabını herkese öneriyorum. Çok beğeneceksiniz.
Portakal YokuşuAsuman Toprak Deniz · Holden Kitap · 2021435 okunma
Günler öylece kendi kendine geçsin diye
Bir camın arkasında durdum
Bana dokunmasın hiçbir şey
Hiçbir şey yarama merhem olmasm İyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye Bir camın arkasında durup
Akan hayata ve zamana baktım.
Birhan Keskin okuduğum 5. Kitabı, güzel bir eserdi..
anı, aşkın saf duygularını kayboluşu anlatan bir kitaptı
Ancak bana şiir kitabından daha çok biraz günlük okuyormuşum gibi hissettirdi.. Güzeldi ama bana göre bir şiir kitabı hissi uyandıracak bir kitap değildi.
Okumak isteyen arkadaşlara tavsiye ediyorum.
Başlığa ''Bu zamana ait değilim'' yazdım, neden yazdım söyleyeyim. Kitap şiir kitabı, dolaysıyla edebiyat kitabı, ve yine dolaysıyla sanatsal altyapısı olan bir kitap. Gelgelelim bu kitapta sanat namına ne var? Çok az şey, olan şeyler de sanatsallığı öldürüyor. Bu eser modern edebiyatın bir ürünü, modern edebiyattan da, - bazılarını hariç tutalım - yeraltı edebiyattan da soğutur bu şiir kitabı.
Serbest nazımı severim, yazarsam da genellikle serbest nazım biçiminde yazarım şiirlerimi. Yazar serbest nazımdan ne anladıysa kelimelerle resim çizmiş, absürd absürd cümleler falan filan. Hani şiiri bitirmeye üşenmiş mi bilemedim ''Neyse işte öyle'' gibi gibi ifadeler kullanmış yazar.
Gitmeliydin şu kitaba da aynı muameleyi yaptım ben. Giriş gelişme sonuç yok, olay örgüsü yok, saçma sapan bir kitap. Modern edebiyat altında yutturuyorlar insanlara da, edebi manada değeri 0.
Sevdiğim şiirler oldu mu oldu, güzel olanları attım zaten. Belki de yargılarım peşindir, yine bilmiyorum. Yazarın şiir kitaplarını okumaya devam edeceğim.
Modern edebiyattan da artık pek medet ummuyorum. Sanat sanat için değil, sanat toplum içindir. Zira senin yaptığın sanatsa sana sanat, topluma sanat olarak gelmeyen bir şeyde sezgisel olarak da sanat olmayacağından senin sanat namına yaptığın, çizdiğin, yazdığın ne varsa öznel olarak sana sanat.
Fakir KeneBirhan Keskin · Metis Yayıncılık · 20173,579 okunma