Sayfa sayısı az lakin bana göre yüzlerce sayfa sayısına bedel bu 94 sayfalık eseri yorumlamaya nerden, nasıl başlayacağıma bir türlü karar verememekle beraber beni son derece etkileyen giriş satırları ile başlamaya karar vermiş bulunmaktayım.
Çirkinim. Korkutan bir çirkinlik bu. Bana acı veren bu itirafla başlamak istiyorum öyküme.
Bu giriş
Andrew Mango'nun bu eserini, Atatürk'ün hayatıyla ilgili en başarılı biyografilerden biri olarak duymuştum. Ben bir 'en' belirleyecek kadar biyografi okumadım ama oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Bunda baş etken yazarın son derece objektif yaklaşımıdır. Kitabin her yerinde yazarın bir bilim insanı yaklaşımıyla konuyu ele aldığını görebiliyoruz.
~DİN PALAVRADIR ~
Ama konu palavraları gelince, bir iş adamı din adamının eline su dökemez. Çünkü size doğruyu söylemeliyim millet, söz palavraya gelmişken; Büyük, A kalite palavraya... yanlış umutların ve abartılı iddiaların şampiyonu olan; herşey içinde kalmanızı sağlayacak olan şeyler dinlerdir . Rekabet etmeksizin. Dinlerdir tarihte
Mitrofan'ın Ay Serüveni hiç hesapta yoktu; beklenmedik bir okuma serüveni oldu benim için. Bol bol güldüğüm, kahkaha attığım zamanları düşününce -özellikle şerefsiz Mitrofan ve ekibinin Ay serüvenini okurken- bu beklenmedik okumadan mutluyum!
Tavsiye ediyorum; bu bunaltan Covid-19 günlerinde iyi gider!
Kitaba geçmeden önce Bulgarin'e dair
İlk öncelikle incelemeye mizojininin tanımını yapmakla başlamak daha iyi olur. Sevgili okurlar mizojini tek ifadeyle kadın düşmanlığı demektir. Kitabın ana teması kadınlardan nefret etmenin tarihidir. Bu mizojini tarihine bakıldığında, okunduğunda bazı durumlardan ötürü insanın kanının donması hiçten bile değildir. İnsanlık tarihi boyunca kadın
Konya il milli eğitim müdürünün bizle alıp veremediği ne acaba. Allah aşkına 25 Mart pazartesi günü saat 10 . 00 da neden tüm konya aynı anda MATEMATİK sınavı oluyoruz biri bana bunu açıklayabilir mi lütfen ?!.
Mitya sert bir sesle,
— İşin ayıbı, bin beş yüz rubleyi iç etmemde değildi, dedi, bin beş yüzü üç binden ayırarak saklamam bir yüzkarasıydı.
Savcı sinirli bir gülümsemeyle,
— Ne var ki bunda? dedi. Üç bini iç etmeniz yakışıksız ya da sizin deyişinizle ayıp olabilir, ama bunun bin beş yüzünü saklamak neden ayrı bir yüzkarası olsun? Önemli olan üç
WLADYSLAW SZPILMAN/PİYANİST
"Yalnızdım: Sadece tek bir binada hatta kentin tek bir bölgesinde yalnız kalmış değildim , koca bir kentte yalnızdım."
Polonyalı yetenekli Piyanist.. İkinci dünya savaşı sırasında Almanların Polonyayı ele geçirmesiyle yaşanan trajedi bir hayat.. Ayrıca kendisi bir Yahudi. Hepimiz biliyoruz Almanların
Ne Mutlu Türküm Dediğiniz Zaman Daha Çok Mu Türk Oluyorsunuz Yada Ne Mutlu Kürdüm Dediğinizde Daha Çok Mu Kürt Oluyorsunuz Biri Bana Bunu Açıklayabilir Mi?