Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
Zihnimin çatı katını kurcaladım da biraz :)
Bu kitap serisini 2014-2015 gibi bir tarihte satın almış, o dönemde bir kez okumuştum. Sonrasında, ihtiyaç oldukça incelediğim bir kitap setine dönüşüp önce rafta, sonra kutularda yerlerini aldılar. Geçenlerde kutuları gözden geçirirken rastlaştık ve tekrar göz atmak istedim hepsine, birer birer. Çocukluğumdan beri ilgi duyduğum Eski Mısır kitabı
Kitap Yorumu// Kadın Savaşçılar-Irene Civigo, Sergio Parra
.
Günümüze kadar birçok kadın savaşçı kitaplarda kendilerine yer bulamadı ve bunun tek sebebi de kadın olmalarıydı. İşte bu kitap bu kadınları anlatıyor. Kitap anlatım olarak çok başarılı, akıcı ve ilgi çekici. Kesinlikle okunmalı. Güzel bir genel kültür birikimi sağlıyor. Çizimlere tek laf yok çok başarılı.
.
Yalnız kitapta çok fazla yazım hatası, düşük cümle gözüme çarptı. Bu yabancı yayınlarında başıma ilk kez gelmiyor. Bence yayınevinin editörlerinin bir gözden geçirilmesi lazım!
.
Kitabı yazan yazarın hakkındaki bilgilerde Harry Potter aşığı olduğu not düşülmüş ama kitapta kesinlikle yer alması gerekenlerden biri olan fantastik edebiyatın kraliçesi ve kesinlikle savaşçı bir kadın olan J.K. Rowling’i görememek üzdü açıkcası. Ayrıca bilimkurgu kraliçesi Ursula K Le Guin, dünyanın en çok satan sayısız ödül kazanan R&B kraliçesi Rihanna, kimsesiz çocukları evlat edinen sayısız Afrikalı çocuğa yardım götüren kadın Angelina Jolie, sesiyle herkesi büyüleyen Madonna ve namını anlatmaya bile gerek duyulmayan Marilyn Monroe bu kitaptaki en büyük eksiklerdendir benim gözümde. 26 kişi ile sınırlandırmak yerine 50 kadın da olabilirdi gayet ve bayılarak da okurduk. Neyse..
.
Eklemezsem olmaz; yaşasın en güzel savaşçı kadın Arya Stark
.
Eğer fikir büyükse, kimse küçük değildir.. Herkes senin gibi düşünmese bile doğru bildiğin şeyi yapmayı bırakma..
Gece Yarısı Kütüphanesi hepimizin bildiği pişmanlık duyduğu bir konuya odaklanıyor. Hepimiz bazı şeyleri farklı yaparsak hayatımızın nasıl olacağını merak ettik. O işi kabul etseydik, bu bölümü üniversitede okusaydık, başkalarının istediği yerine bizim istediğimizi yapsaydık... Bir sürü mucize ve dilek dolu düşünce. Bu kitapta Nora hayatının mucizelerine ve pişmanlıklarına odaklanıyor. Bir gün artık hayatının yaşanabilir olmadığına karar verdiğinde ve artık yaşamak istemediğinde, hayat ona sonsuz seçimler sunar. Bu seçeneklerin her biri kocaman kütüphanedeki kitaplarda. Nora İntihar girişiminde bulunur ve hayatı araf olan Gece yarısı kütüphanesine dönüşür. Kitabı okumaktan keyif aldım ve çok hızlı aktı. hepimizin bildiği ve düşündüğü konu hakkında farklı bir yorum yapılmış, tüm bu farklı seçenekleri bir anda yaşaması da hoşuma gitti. Kitabın sonu da iyi bağlanmıştı. Yaşayacak tek bir hayatın var. Başarıların, başarısızlıkların ve pişmanlıkların hepsi senindir. Onları değiştirmek senin elinde... Kitap aşırı keyifli, aşırı akıcı ve çok dersler var çıkarılacak.... Spoiler vermek istemiyorum ama okumanızı çok ama çok isterim....
Algı Yönetimi ve Manipülasyona Karşı Direnme
Not: Bu yazıyı kitabın yalnızca son bölümünden yola çıkarak yazdım ama içinde kitabın diğer bölümlerine de dair bir çok şey bulabileceğinize inanıyorum.
Kitap boyunca bahsedilen algı yönetimi ve manipülasyon tanıdık adıyla kandırma aslında ilk insanın yaratılışına dayanıyor. Günümüzdeki ilerleyen teknoloji, ilim, bilim, artan sanayi ürünleri
Senin ruhun bütün dünyadır.
SPOİLER İÇERİR!!!
Hesse hakkında;
2 Temmuz 1877'de Almanya’nın Calw kentinde dünyaya gelmiş Hesse ve 1946 yılında da Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmış Siddhartha ile. Ailesi Hristiyan ve dindarmış fakat Hesse onlarla uyuşmazlığa düşerek intihar girişiminde bulunmuş. Ardından hayatını değiştirecek bir şey yapmış ve bir kitapçıda çalışmaya
#okudumbitti #kitapyorum
#aşkımbenburadayım 123 Sayfa
.
"Renk, din, dil ve cinsiyet ayırmaz. Hatta canlı türüne bile bakmaz, her şeye aşık olabilir insan. Tanımlanması en zor şeydir aşk. Herkesin aşkı tanımlama şekli farklıdır elbette; çünkü tanımlanması mümkün olmayandır AŞK..."
.
Herkese Merhaba
.
Bugün sizlere çok severek okuduğum ve içtenlikle tavsiye edeceğim bir #kişiselgelişim kitabı bırakıyorum. Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biri diyebilirim. Kitabı ilk aldığımda bu kadar beni etkileyeceğini düşünmemiştim açıkçası, ama okurken aşırı keyif aldım. İçerisinde çok güzel motivasyon önerileri, soru- cevap şeklinde kaleme alınmış çok faydalı bilgiler yer alıyor. Affetmenin iyileştirici özelliğini, insanın önce kendisine güvenmesi ve sevmesi gerektiğini, herşeye rağmen kendisiyle barışık olmasını ilmek ilmek kelimelerle işlemiş yazarımız. Bu kitap #okudumbitti olmamalı, ara ara açıp okunmalı...
"Düşmekten asla korkma..."
.
Ben büyük bir keyifle, kitabın tamamını cümlelerin altını çizerek okudum. Sizde bu günlerde böyle kitaplar okumak ister ve güzel bir kitap arayışındaysanız doğru adrestesiniz. Kesinlikle OKUYUN efendim...
.
.
#kitaptanalıntılar
"Yaşamın içinde olmak yerine, izleyici ve yorumcu olmak dünyadaki insan nüfusunun büyük çoğunluğunun seçimidir."
"Çünkü bakış açını değiştirmek senin işin!
"Hiçbir şey göründüğü gibi değildir hayatta!"
Cesaretin varsa eğer....
...Aşkım Ben Buradayım ...
.
Sevgi, sağlık ve kitapla kalın canlar... Sorgulatan, düşündüren ve hayatı anlamlandıran okumalarınız olsun...
Önce sen oluyorsun hayatın akışıyla karışıp.
Sonra karşındaki olup duruyorsun öylece onun gibi senin karşında ..
Senden bakıyorsun ona
Onda bir senlik arıyorsun.
Birden başka biri çıkıp
Efsaneye davetkâr bakıyor sana.
Bakmakla kalmıyorsun
Efsaneyi yaşıyorsun
Şems oluyorsun o anda
Ve ne sen kalıyor ne karşındaki, ne o yerine geçtiğin ne de içinde hissettiğin.
Bir hakikat düşüyor ayak ucuna
Sen düş oluyorsun....
#yldz
Eleştiriye açık inceleme..
GÖSTERİ TOPLUMU
Evet radikal bir yazar, radikal bir kitap..
Debord, gösteriye katılmayı reddeden, kapitalizmin oyunlarını anlatırken komünist rejimi de radikal bir şekilde eleştirmeyi başarmış tek tabanca bir devrimcidir. Karşı çıktığı çoğu şeyde tek başına direnmiş, yalnız kalmış bir yazar. Charlie Chaplin'in basın toplantısını basıp onu faşistlikle bile suçlamıştır. Ama bir o kadar da duyarlı ve hassastır. Çünkü dünya hassas kalplerin cehennemidir diyerek 1994te intihar etmiştir.
Kitap genel olarak gösteriden bahseder ama zannettiğimiz sokağa dökülme bir gösteri değildir bahsettiği. Ona da değinir fakat toplumları asıl felakete sürükleyen gösterinin "dış görünüş"e verilen önem olduğunu söyler.
Meselâ, kendi kimliğini oluşturamamış biri, üzerine" markalı" yani pahalı bir şey giydiğinde onunla kendini değerli hissetmesi ve toplum tarafından değer görme beklentisi o kadar tutkulu hale gelmiştir ki asıl önemli olan" öz" ün bir anlamı kalmamıştır.
Bu örnekler araba, saat, ayakkabı, parfüm, yani dışardan bakıldığında insanı zengin gösterecek şeylere tutkuyla bağlandığımızı anlatır. Ve bu toplumlar genelde gelişmemiş ülkelerin insanlarının özelliğidir. Ve iktidar bu tek tip toplumu çok kolay yönetir. Diyor kitap. İnsanı uyandıracak kitaplar, gazeteler, insanlar elimizden alındı ve yerine bu "değerli" şeyler tutuşturuldu. Sen böyle daha mutlu olacaksın güven bana denildi, düşünme biz senin yerine düşündük denildi..
Çok fazla konuya değiniyor kitap ama bu kadarlık özet yeterli bence ben sizin yerinize karar verdim
