Birinci TBMM’de iki grup bulunmaktadır. İki grubun temel smacı da yurdun düşman işgalinden kurtulmasıdır. Meclis’te oluşan tartışmalar neticesinde ikiye ayrılmış olup Birinci Grup Osmanlı’yı red ederken laik v reformcu bir tavır sergilerken İkinci Grup biraz daha Osmanlı düzeninin yanındadır. Ayrıca bu Grup örgütlü değildir ve kendi içinde de çeşitli grupları oluşturmaktadır. Ancak temel de bu İkinci Grup “gerici”, cumhuriyet ve bağımsızlık karşıtı bir ‘şer cephesi’ olarak damgalanmıştır resmî tarih de. Bu kitap ise bu Grup’un yapısal ve siyasî niteliklerini ve Cumhuriyet’in kuruluş devrindeki işlevini tahlil eden kapsamlı bir çalışmadır. Yazar, İkinci Grup’un kurumlaşma eğilimi gösteren otoriter yapıya muhalefet eden ve bu etkinliğiyle Cumhuriyet’in kurulmasına katkısı bulunan çok bileşenli bir oluşum olduğunu ortaya koyuyor. Bununla birlikte Savaş meclisi olarak da anılan Birinci Meclis dağılması ve sonrasında oluşan seçim döneminde ise Atatürk’ün istediği kişiler seçilmiş ve İkinci Grup’tan hiç kimse vekil olamamıştır. Bu İkinci Meclis ise inkılapları gerçekleştiren devrimci-reformist bir Meclis’tir. Eser Cumhuriyet dönemi Meclis tartışmaları ve döneme ışık tutan ayrıca resmî tarihin dayatmalarını alt üst etmektedir...Keyifli okumalar...
Türkiye'de akademik çevrelerin ve araştırmacıların bir bölümünde
olguları araştırırken, bunları birincil kaynaklardan bakıp
doğrulamak yerine, genel kabul gören değerlendirmeleri
sorgusuz sualsiz kabul etme ve tekrarlama anlayışı egemendir.
Kılıç Ali’nin Atatürk’ün fedaisi, hatta tetikçisi gibi davrandığını bildiğim için “onun anılarından öğreneceğim ne olabilir?” diye düşünürdüm fakat son yıllarda Atatürk ve tek parti döneminden kalma faşist, hukuksuz, adaletsiz, zalimane uygumlalar, dayatmalar, karanlık cinayetler artınca onun anılarını da okuma ihtiyacı hissettim.
İyi ki de
Büyük Millet Meclisi hilafet ve saltanatın ve vatan ve milletin kurtarılması ve bağımsızlığından ibaret olan gayesine ulaşıncaya kadar aralıksız toplanır.
Yasalar ve tüzükler düzenlenirken, halkın
işine en uygun ve zamanın gereklerine en elverişli din ve tüze kurallarıyla töreler ve işlemler tüzesi temel olarak alınır.
Necmettin Erbakan (29 Ekim 1926, Sinop - 27 Şubat 2011, Ankara), Türk siyasetçi, mühendis, akademisyen ve Türkiye başbakanı. Başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında sürdürmüştür. 28 Şubat sürecinden sonra istifa etmeye zorlanmıştır ve kendisine 5 yıl süreliğine siyaset yasağı getirilmiştir. Kayıp Trilyon
Mustafa Kemal Paşa'nın yurt gezisi programını bitirip Ankara'ya dönüşünü takiben, 1 Nisan 1923'te Birinci Gruba mensup Esad Efendi (Ay dın) ve yüz yirmi milletvekilinin imzaladığı teklif ile seçimlerin yenilenmesi istenir. 3 Nisan'da seçim kanununda değişikliklere gidilir, seçmen yaşı 18'e indirilir. Mustafa Kemal Paşa, 8 Nisan'da parti
“benim fikrim dışında söz
söyletmem” anlayışıyla istibdat yapıldığını ve fikir özgürlüğüne
karşı çıkıldığını söylemiştir. bu zihniyeti taşıyan
efendilere yaşamak hakkı yoktur, hürriyet yoktur.
Birinci Meclis gibi 1923 seçimleriyle oluşan İkinci Meclis'te de Gazi yetkilerini arttırmaya çalışırken, aksine muhalefet daima yetkilerini sınırlamaya çalışmaktadır. Tarafların açıklamalarında daima meclisin üstünlüğü vurgulanıyordu bunu muhalefetteki anlamı, Gazi'nin yetkilerini sınırlayan, dengeleyen bir meclisti... İnkilapcilardaki anlamı Gazi'yi destekleyen, Gazi ile birlikte hareket eden bir meclisti...
Birinci Grup, çökmüş Osmanlı kurumlan ve kültürünü ortadan kaldırıp, yerine modern, laik, demokratik kurumlarla, rasyonel bir ideoloji ve mentalite getirme hedefiyle hareket eden ve sonunda bunu başaran laik, devrimci, demokrat radikallerin grubuydu
Blok halinde bulunan bir Meclis bir gün oldu beş parçaya ayrıldı. Fakat böyle sağ ve sol cenah şeklinde değil, hissi, şahsi, fikri,
çeşitli nedenlerden dolayı çeşitli parçalara ayrıldı ve hiçbirisinde de bir karar sağlayabilecek çoğunluk mevcut olmadı.
1925 yılında Doğu illerinde Şeyh Sait isyanı çıkmış ve Kürtler bağımsızlık eylemine girişmişlerdi. Ankara ve İstanbul'da da Hükümete karşı bir muhalefet eylemi vardı. Terakkiperver Cemiyeti kurulmuş, eski İttihatçılar örgütlenmeye yönelmişlerdi. İstanbul basını ise daha tek parti düzenine alışamamıştı. Basında ileri geri her türlü eleştiri
Halk Partisi tarafından gösterilen aday mutlaka seçiliyordu. O halde bu adaylar, ‘halkın seçimine sunuluyordu’ demektense,
‘halkın onayına sunuluyordu’ deyişini kullanmak belki daha yerinde olur.
Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey’in, Mustafa Kemal Paşa’nın muhafız alayı komutanı Topal Osman tarafından öldürüldüğünün anlaşılması üzerine, Topal Osman da girişilen silahlı çatışma sonucunda öldürülmüştür.