V.Hugo'nun gözündən Notre-Dame de Paris️☆
Kuşkusuz Notre-Dame de Paris Kilisesi günümüzde de görkemli ve heybetli bir görünüme sahiptir. Ama yaşlanır­ken kendini çok iyi korumasına rağmen, zamanın ve in­sanların bir araya gelerek, ilk taşı koyan Charlemagne'a ve son taşı koyan Philippe-Auguste'e saygı duymadan bu ulu yapıya verdikleri sayısız hasarlar karşısında iç çekmemek,
Zaman ihtiyarlandıkça, Kur’ân gençleşiyor
Zaman ihtiyarlandıkça, Kur’ân genç- leşiyor, rumuzu tavazzuh ediyor. Mektubat, Hakikat Çekirdekleri, s. 559 *** İKİNCİ CİLVE: Kur’ân’ın şebabetidir. Her asırda taze nazil oluyor gibi tazeliğini, gençliğini muhafaza ediyor. Evet, Kur’ân, bir hutbe-i ezeliye olarak umum asırlardaki umum tabakàt-ı beşeriyeye birden hitap ettiği için, öyle
Reklam
BU ZATIN SÖYLEDİKLERİNDEN NE ANLIYORUZ ACABA "O zât geldiği zaman bir asır evvel yazılan bu Risâle-i Nûr'u kendine program ve nâşir-i efkâr yapacak." Birinci Şuâ hakikatlarında beyan edilen âyât-ı Kur'âniyenin bir kısım remizleri ve bazı işârât-ı Kur'âniyenin bir kısım remizleri ve bazı işârât-ı Resûlullahın (a.s.m.) Risâle-i Nûr üzerinde toplanması; Hazret-i Ali'nin (r.a.) ve Gavs-ı Âzam'ın (r.a.) sarâhatli ve beşâretli haberlerinin ictimâı; erbâb-ı kalb ve ukûlde kat'iyen şüphe bırakmıyor ki ümmetin intizar ettiği zât geldiği zaman bir asır evvel yazılan bu Risâle-i Nûr'u kendine program ve nâşir-i efkâr yapacak. Bu izâhât ile anlaşılır ki, bu kadar ehemmiyetli vezâif-i kudsiye, ancak o âhirzamânda beklenilen Zâtın gelmesine bir zemîn hazırlamak için Risâle-i Nûr, o zâttan bir asır evvel gelmiş olan bir müjdeci, bir liste, bir kudsi program, bir tâlimat mecmuâsıdır. ……… Hayatını nûra vakfeden Muhammed [Fihrist Risalesi’nden alınmıştır. Kaynaklı, İndeksli Risale-i Nur Külliyatı, 1. Cilt, s. 92, Dizgi-baskı: Nesil Basım-Yayın, İstanbul 1996]
Risale-i Nur’da en fazla geçen âyet, İsra Sûresi’nin 44. Âyeti’dir.
Bu âyetin Risalelere dağılımı şöyledir: Sözler 20, Şuâlar 11, Lem’alar 11, Mektubat 29, Mesnevî 4, Asa-yı Musa 7, İman Küfür 2, Tarihçe 11, Eski Said Dönemi Eserleri 3, Sikke 14, Kastamonu Lâhikası 3, Emirdağ Lâhikası 16, Barla Lâhikası 62 ve diğer küçük risalelerde ise 49 adet olmak üzere -şimdilik- 242 adet geçmektedir. Şimdilik kaydını
Birinci şuâ
Birinci sual: Denildi ki: “Fâtiha ve Yâsin ve hatm-i Kur’ânî gibi okunan virdler, kudsî şeyler, bazan hadsiz ölmüş ve sağ insanlara bağışlanıyor. Halbuki böyle cüz’îbirtek hediye ân-ı vâhidde hadsiz zâtlara yetişmek ve herbirisine aynı hediye düşmek, tavr-ı aklın haricindedir.” Elcevap: Fâtır-ı Hakîm nasıl ki unsur-u havayı kelimelerin berk gibi intişarlarına ve tekessürlerine bir mezraa ve bir vasıta yapmış. Ve radyo vasıtasıyla bir minarede okunan ezan-ı Muhammedî (a.s.m.) umum yerlerde ve umum insanlara aynı anda yetiştirmek gibi; öyle de, okunan bir Fâtiha dahi, meselâ umum ehl-i imanemvâtına aynı anda yetiştirmek için hadsizkudret ve nihayetsiz hikmetiyle mânevîâlemde, mânevî havada çok mânevîelektrikleri, mânevî radyoları sermiş, serpmiş, fıtrî telsiz telefonlarda istihdam ediyor, çalıştırıyor. Hem nasıl ki bir lâmba yansa, mukàbilindeki binler âyineye, herbirine tam bir lâmba girer. Aynen öyle de, bir Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, herbirine tam bir Yâsin-i Şerif düşer.
164 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.