İlgililerinee :)
İTTİHAT VE TERAKKİ LİDERLERİNİN YURTDIŞINA KAÇIŞLARI VE BUNUN İSTANBUL BASININDAKİ YANKILARI Birinci Dünya Savaşı yenilgisi, İttihat ve Terakki’nin yenilgisiydi. Talat Paşa kabinesinin istifası ile birlikte iktidarı bırakmak zorunda kalan İttihatçılar bir çeşit panik içinde kalmışlardı. Son kongreyle Teceddüt Fırkası’na dönüşüm, ağır
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Suriye-Filistin cephesinden Anadolu’ya uzanan bir yolculuğu konu alıyor Teşrin. Karakterler askerlerden oluşuyor. Yazar günümüze kadar pek işlenmemiş bir konuyu gündeme getiriyor: firari askerler. Dönemin siyasi gelişmelerine pek çok kaynaktan erişebiliyorken böyle detaylı konulara çok az rastlıyoruz. Okuyana kadar hiç bu konu hakkında düşündüğümü hatırlamıyorum. Birinci Dünya Savaşı algımıza farklı bir perspektif daha ekliyor yazar. Heyecan dolu olaylar ve hüzünlü diyaloglar romanı canlı tutmayı başarıyor. Satır aralarında savaş ile askerlik hakkında düşüncelere ve aforizma niteliğinde cümlelere rastlıyoruz. 1900’lü yılları ve o yıllara dair farklı perspektifleri okumak çok güzel. Beni bu güzel eseriyle eseriyle buluşturan yazarımıza teşekkür ederim. İlgililere kesinlikle tavsiye ederim. Yeni basımı beklemek biraz zaman alabilir. Mutlaka peşine düşün!
Teşrin
TeşrinEmre Yorulmaz · İkinci Adam Yayınları · 201814 okunma
Reklam
Teşrin: Yılın onuncu ve on birinci aylarına verilen ortak ad.
İlgililerineee :)
TALAT, ENVER, CEMAL PAŞALARIN MEKTUPLARI Her üç paşa da, gitmeden önce Sadrazam İzzet Paşa’ya birer mektup bırakmışlardır. Cemal Paşa’nın mektubu 1 Teşrin-i sani 1918, Talat Paşa’nın mektubu 2 Teşrin-i sani 1918, Enver Paşa’nın mektubu ise 3 Teşrin-i sani 1918 tarihlerini taşımaktadırlar. İstanbul basını tarafından kaçışı en fazla
Karadağ'ın Bir Meyvesi
Aziz kardeşlerim! Bu defa mektub yerinde bu meyveyi gönderiyoruz. Bir âyetin mana-yı işarîsinin külliyetinden bir ferdi, Hürriyetten bu âna kadardır. Teşrin-i sâni otuzuncu gün 1358'de Karadağ başına çıkıyordum. "İnsanların, hususan Müslümanların bu teselsül eden helâketleri ve hasaretleri ne vakitten başladı, ne vakte kadar..."
Sayfa 53 - Zehra Yayınları. Azra andolsun ki, gerçekten insan ziyandadir. Ancak iman edenler ve Salih amellerde bulunanlar bundan müstesnadır.
Manuel’ in hain rehberler idaresinde sapa yollardan sevk ettiği ve Türklerin baskınlarına maruz bıraktığı Alman ordusu 25 Birinci teşrin 1147 senesinde, Eskişehir havalisinde perişan edildi, geri dönenlerin mühim bir kısmı da Rumların tecavüzleriyle yok oldu. Bu akıbeti gören Fransa Kralı, Selçuk ülkesinden geçmenin imkânsızlığını anlayarak Efes - Denizli - Antalya yolunu takip etti. Bununla beraber, yolda Türkmen hücumlarıyla hayli zayiat veren St. Louis Antalya’ya vardı, ordunun bir kısmı ile gemilere binerek Suriye’ye geçti. Antalya civarında kalanlar, Türklerin hücumları ve Rumların yağmaları, açlık ve hastalıkla perişan oldu. Türkler bu Haçlılara acıyarak kendilerine ekmek ve para dağıttılar; hastalarını tedavi ettiler. Rumlardan satın aldıkları Haçlı paralarını onların düşkünlerine dağıttılar. Türklerin şefkat ve merhametini gören üç binden fazla Frank’ ın Müslüman olduğu rivayet ediliyor. Rumların hıyanetini ve Türklerin insanlığını anlatan bir Haçlı yazar: ‘’Ey hıyanetten daha zalim olan merhamet’’ feryadıyla Türklerin şefkat ve iyiliği ile Haçlıların dinlerini satın aldıklarını, bununla beraber din değiştirme hususunda Hristiyanlara hiçbir baskı yapmadıklarını da ilâve eder. Böylece, Bizanslılara dindaş diye yardıma gelen Haçlılar, bu seferler sonunda Rumlara düşman ve Türklere hayran olarak dönmüşlerdir. Prof. Dr. Osman TURAN, Selçuklular ve İslamiyet, Nakışlar Yayınevi, s.92, 93
Sayfa 92 - Nakışlar YayıneviKitabı okudu
Reklam
1254 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Sadece bir kere okuyarak Risale-i Nur'dan Sözler kitabını eleştirmek ne haddime ? Aşağıdaki konferansı okursanız şayet, Üstad ve Risale-i Nurlar hakkında genel bir bilgi edinmiş olacaksınız. Kendinize bir şans verin. Bu kitap okuduğunuz kitaplar gibi değildir. Okuyarak zaman kaybetmiş olduğunuz tüm kitaplara lanet okutur,
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 20125,5bin okunma
Rousseau’nun halk egemenliği anlayışının yansıması olan ”bilge kanun koyucu” olarak Mustafa Kemal, millî hâkimiyetle özdeşleştirilmiş,303 inkılâplar ve kanunlar da o minvalde değerlendirilmiştir. Bizzat kendisi, 1926 İzmir Suikastı’nın kendisine değil, millete yapıldığını ifade ederek kendisini ulusla özdeşleştirmiş, sorgulanamaz bir önder olarak
Tarihte Bugün
Miladi: 22 Kasım 2020 Rumi: 9 Teşrin-i Sani 1436 Hicri: 7 Rebiulahir 1442 •Ağız ve Diş Sağlığı Haftası 🦷 •Âşık Paşa'nın vefâtı (1333) •Sultan Birinci Ahmed'in vefâtı ve Birinci Mustafa Han'ın tahta çıkışı (1617)
Dağ Ne Kadar Yüce Olsa - İsmail Kara
Bir Beyit..! Saat-i vahidedir ömr-i cihan Saati taate sarf eyle heman... Ders Ayrı Sohbet Ayrı Olmalı..! O gün de bugün de dersle sohbetin ayrı ayrı var olmasını - hatta mümkünse ayrı mekanlarda - yürümesini daha doğru bulanlardan biriyim. Hem nizami derste hem de zevkli sohbette maharet sahibi olan insanların her zaman az olduğu
Reklam
Babasının en hararetli şakirdlerinden Bürhaneddîn Muhakkik Termezî, Celâleddîn'in tâlim ve terbiyesini deruhde etmiş ve Gazâlî'nin orthodoxe akîdelerile mezc ve telif etdiği tasavvufu takrire devam etmişdi. İşte bu esnâda bir mucize, Celâleddîn'in fikrini -bir lâmbayı yakan bir kibrit gibi- nurlandınp uyandırmışdı. Bu mucize bizzat Şems-i
Sayfa 15 - Hece Yayınları - Birinci Basım - 2002Kitabı okudu
İskender Pala / Efsane
İskender Pala'nın Efsane kitabını okuyan şahıslarla bir bilgi paylaşmak istiyorum. Kitapta, her yılın belirli bir günü metruk hisar'a uğrayan Saint Alkala bu gün için "birinci teşrinin son günü" tabirini kullanıyor. Sürekli kullanılan bu kelime için kafamda çok farklı anlamlar beliriyordu. Ve birgün araştırmaya karar verdim. Birinci teşri veya diğer bir deyişle teşrin-i evvel, Ekim ayı anlamına gelir. Bir de ikinci teşri yine diğer bir deyişle teşrin-i Sâni, Kasım ayı anlamına gelir.
Efsane
Efsane
İskender Pala
İskender Pala
Şiir
türküsü Her akşam,      inerken güneş sulara Yıldızlar mendil salladılar      Eşsiz yolculara... Rüzgar yaralı bir enin gibi        dolarken içeri;
Sayfa 60 - uğurböceği yayınlarıKitabı okudu
Şu anki İlahiyat Fakülteleri için ne düşünüyorsunuz?
Çoğu bozuk. Bu dini içeriden yıkmaya çalışıyorlar. Tahrif Hareketleri kitabımın bir cildinde din aleyhine yazan çizen gazetecileri, ikinci cildinde Kemalistleri anlattım. Üçüncü cildini şimdi yazıyorum. Bu cildi Fethullah Gülen basta olmak üzere din adamlarına hasrettim (O tarihte 3. cilt henüz bitmemişti). M. Nuri Yılmaz'dan başladım, Dr. Lütfi Doğan'a kadar... Ne tahrifler yapılmış. hepsini yazdim. Sizin gibi gençlerle konuşurken sıkıntı çekiyorum. Kullandığım kelimeyi bilemediğinizi düşünüyorum. İlk mektebe gidiyordum. Ayların adı teşrinievvel, teşrinisani, kânunuevvel, kanunısâniydi. Orta mektebe giderken birinci kânun, ikinci kânun, birinci teşrin, ikinci teşrin oldu. Lisede ise Ekim, Kasım, Aralık, Ocak. Bu Aralık ayına katıla katıla gülüyorduk. Öyle ay adı mı olur, arada kaldı herhalde, diye! Liseyi bitirinceye kadar bir ayın adı üç kere değişti. Böyle dil olur mu? Bir müellif kitabı niye yazar? Yüzünü görmediği adama hitap etsin diye. Sen bir nesil içinde üç kere dili değiştirirsen kitap ne işe yarar? Dil inkılâbının, Tarih Tezi'nin vs. her şeyin asıl gayesi İslami yok etmekti. Bu zihniyet şu anda da devam etmektedir. İstanbul'un fethini müjdeleyen hadisin Hz. Muaviye tarafından uydurulduğunu, bu yüzden Kütüb-i Sitte'de olmadığını söylüyorlar. Hâlbuki bu hadis sahihtir fakat Kütüb-i Sitte'de yer almamıştır. Emin Saraç hoca da bu tip ilahiyatçılarla uğraşıyordu. Bu nedir biliyor musun? Bu, Yaşar Nuri Öztürk kafasıdır. Bunlar laiklikle İslamiyet'i telif etmeye çalışıyorlar. Bu dini içeriden yıkmaya çalışıyorlar. Aynı M. Kemal gibi bu da beynelmilel bir projedir. Arkasında başka hesaplar var.
Sayfa 61 - Kadir MISIROĞLU'yla röportajdan bir bölümKitabı okudu
Nazım Hikmet
Kömürcü ismail -Usta! Alaeddin döndü kömürcü Ismail'e -Ne var Ismail?
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.