Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"(...) Uzun zaman sonra Kwoneun ile karşılaştıklarında dahi onu tanıyamaz. Onunla aynı sınıfta yoksul bir çocuk olduğunu da, onu birkaç defa ziyaret ettiğini de, hatta ona kamera verdiğini bile unutur ancak "ben"in çocukluğunda yaptığı şey Kwoneun'un hayatından asla silinmez. Kwoneun "ben" sayesinde yaşamaya devam etme gücü bulmuştur. Onun için "ben", hayatının kurtarıcısı ve büyük bir insandır."
·
Puan vermedi
“Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız.” Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar? Aynı ana babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar? Yıllar kalbini dağlasa da içlerindeki o kor söner mi âşıkların? Her şeyi aşikâr olanların sakladıkları sırlar daha mı çoktur? Şermin Yaşar, Söyleme Bilmesinler’de, kalabalık bir ailenin ilk bakışta sıkı örülmüş gibi görünen nakışlarını ilmek ilmek çözüyor. Hem de roman kahramanlarına ayrı ayrı söz hakkı vererek yapıyor bunu. “Herkesin hikâyesini dinledin. Haydi, şimdi sen anlat: Aslında ne oldu, nasıl oldu?” diyor adeta. Karakterleri konuştukça çözülen bir sırlar yumağı, Söyleme Bilmesinler. Yumak çözüldükçe iplerin uçları nerelerden çıkmıyor ki… Aile bağları nasıl düğümler atar insanların yazgısına? Anne babaların, çocukların omuzlarına yükledikleri onlara neler yapar? Hayatlarımıza vicdan azabı gibi oturanlar bir gün yerinden kalkar mı? Yanı başınızdaki o sıradan evlerde aslında neler yaşanır? Romanda bunların cevaplarını okurken acı bir gülümseme, hatta katran karası bir gülümseme belirecek yüzünüzde. Yazar, avuç içlerinden yazgılarını okumuyor insanlarının; kalplerinin kıvrımlarındaki sırları cesaretle döküyor kâğıda. Gülümsemenin acı yanını bilenler, göründüğü gibi olmayanla ve bir şeyin iç yüzüyle hesaplaşmaya cesareti olanlar için...
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,860 okunma
Reklam
"Annemin başkasına bağırmasına bayılıyorum," dedi Fred, yüzünde memnun bir gülümsemeyle. Mrs Weasley'nin sesi daha daha iyi gelsin diye oda kapısının birkaç santim araladı. "Güzel bir değişiklik oluyor."
“Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız.”
Eğer kelebekleri görmek istersem, birkaç tırtılla iyi geçinmem gerekecek.
288 syf.
·
Puan vermedi
·
42 günde okudu
Kacey Dawson & Jonah Fletcher
Herkese merhaba. "Aylarımız veya yıllarımız olmayabilir ama anlarımız var. Binlerce, hatta on binlerce." Kacey Dawson; hayatını hep uç noktalarda yaşamış, fevri, gözü kara, genç bir kadındır. Gelecek vaat eden bir müzik grubunun baş gitaristi olarak şöhrete ve zenginliğe ulaşmasına ramak kalmıştır. Ancak gerçek bir müzisyen olma isteği ile rock yıldızı olmanın ışıltılı ama alkole boğulmuş yolunda bir çıkış aramaya çalışmaktadır. Jonah Fletcher'ın ise vakti giderek tükenmektedir. Durumunun ümitsiz olduğunu bilen genç adam, kendini sayılı aylarını en iyi şekilde değerlendirmeye adamıştır. Planları arasında prestijli bir sanat galerisinde cam enstalasyonunu gerçekleştirmek vardır. O güne kadar bu planı sekteye uğratacak bir şeyle karşılaşacağına ihtimal vermemiştir. Ta ki koltuğunda sızıp kalan, çılgın ve ihtiraslı rock gitaristine aşık olana kadar... Ancak ikisi de sadece birkaç saat içerisinde hissedecekleri derin bağdan ve bu bağın arkadaşlıktan daha fazlasına son süratle ilerleyeceğinden habersizdir.
Son Sürat
Son SüratEmma Scott · Lapis Yayınları · 2023490 okunma
Reklam
VIII. Gelecek kuşaklar unutur ya da över. Sadece eleştirmendir, yazarın yüzüne karşı yargıyı veren. IX. Polemik, bir kitabı birkaç cümlesini kullanarak mahvetmek demektir. İnsan kitabı ne kadar az in­celemişse o kadar iyidir. Sadece, mahvetmeyi bilen eleştirebilir.
Müthiş tespit
"İyiliği kötülüğü nerede öğrendin bilmiyorum, Mundungus," dedi Mrs Weasley soğuk bir edayla, "ama bana birkaç can alıcı dersi kaçırmışsın gibi geliyor."
Bugünü nasıl bulduysam öyle bırakacağım , birkaç saat yaşlanmış, bir duyguyla keyiflenmiş, bir düşünce yüzünden biraz üzülmüş olarak.
Seni salak! Yazmak istedin, yazmaya da çalıştın ama yazacak hiçbir şeyin yoktu. İçinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik, koskoca ve kapkara bir cehalet,aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük cehaletin kadar nafile bir tutku.
Sayfa 127 - Türkiye İş BankasıKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.