Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Savaşta ahlak yoktur" dediler. Ama yamyamlar asla bir günde yiyebileceklerinden fazlasını öldürmezler. Sizin savaşlarınızda, birkaç dakika içinde binlerce kişi ölüyor. Belki de sizin komutanlarınıza savaşın 5 dakika sürmesi için anlaşmaları konusunda bir öneride bulunmak yerinde olur. Böylece tüm ana babalar savaş alanına gelirler, çocuklarından geri kalan parçaları alır, eve götürüp gömerler. Ondan sonra bir beş dakika daha savaşıp savaşmamak söz konusu olursa, eminim savaşlar biter. Baştan aşağı anlamsız olan bir olaydan anlam çıkarmak çok güç."
Doruğa ulaşmasına çok az kalmıştı, tatmin neredeyse oradaydı ve o tatminin muhteşemliği içinde boğulmaya hazırdı. Clay incileri daha da derine itmeye başladığında Julia onun adını sayıklamaya başladı. Sonra, sadece birkaç saniye içinde, o puslu köşenin ucunda acı ve- rici bir şekilde sallanırken, kolyeyi çekerek içinden çıkardı. İnciler vücudunu
Sayfa 46
Reklam
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
İŞTE ORASI BİR YERDE
Bir ses vardı, Ufak bir gürültü bayağı bir neşe. Saatlerce bakıp geçerdi, Kolunda saati, Bir nefes vardı işte orada. Bazen sinirleniyorum, Hiç bir şey ellemeden.
Birkaç dakika önce mutluydum, ölüme mahkûm olduğumu unutmuşum. Derken hatırladım, çok korktum.
Paşa tekrar bir sigara yakıyor ve birkaç yaprak daha çevirdikten sonra, luıritasmı alıp şöyle izah ediyor: Bu sırada Conkbayırı'nın güneyindeki 261 rakımlı tepeden sahilin gözetlenmesi ve korunmasıyla görevli olarak oralarda bulunan bir müfreze erlerinin Conkbayırı'na doğru koşmakta, kaçmakta olduklarını gördüm. Size şu konuşmayı aynen okuyacağım: Kendim erlerin önüne çıkarak: -Niçin kaçıyorsunuz? dedim. -Efendim, düşman! dediler. -Nerede? -İşte, diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler. Gerçekten, düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklaşmış, rahat rahat ileriye doğru yürüyordu. Şimdi vaziyeti düşünün: Ben kuvvetlerimi bırakmışım, erler on dakika dinlensinler diye... Düşman da tepeye gelmiş... Demek ki düşman bana benim askerlerimden daha yakın! Ve düşman, benim bulunduğum yere gelse kuvvetlerim çok kötü bir duruma düşecekti. O zaman. artık bilmiyorum. bir mantık muhasebesi midir, yoksa içgüdüyle midir, bilmiyorum; Kaçan erlere: -Düşmandan kaçılmaz, dedim. -Cephanemiz kalmadı, dediler. -Cephaneniz yoksa süngünüz var, dedim. Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım. Yere yatırdım. Aynı zamanda Conkbayırı'na doğru ilerlemekte olan piyade alayı ile dağ bataryasının yetişebilen erlerinin "marş marş" ile benim bulunduğum yere gelmeleri için yanımdaki emir subayını geriye saldım. Bu erler süngü takıp yere yatınca düşman erleri de yere yattı. Kazandığımız an, bu andır.
Sayfa 144 - Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülâkat (24-28 Mart 1918) - Birinci SafhaKitabı okuyor
Reklam
Sanki o kapılar yeniden açılabilirmiş gibi hissettir- mişti Clay ona. Sanki onu içeri alırsa sonunda yanma- yacakmış gibi. Çünkü bu adamda, onunla uyuşan bir şeyler vardı. Bu belki Clay'in onu kollarıyla sarması, belki de onunla olduğu zaman Julia'nın hissettikleriyle ilgiliydi; özgür. Julia, onunlayken özgür hissediyordu. Bu çok ama
Sayfa 168
Birkaç dakika önce mutluydum, ölüme mahkum olduğumu unutmuştum. Derken hatırladım, çok korktum.
Çoğu eylemimizin farkında olduğumuz yanılgısı:
Yaşamımızın her dakikasında kullandığınız bu bilinçdışı süreçler neredeyse bütün davranışlarınızı son derece uyumlu bir şekilde yönlendirir. Bilinç, sadece birkaç dakika içinde yaptığınız şeylerin küçük bir kısmına dâhil olur.
Sahne Aynı Roller Farklı... Zerrin Özer
Her sabah olduğu gibi kız gözlerini açtığında onu neyin uyandırdığını bilmiyordu. Yine alarm çalmadan birkaç dakika önce kendiliğinden uyanmıştı. Biyolojik saati, cep telefonundan önce davranarak asıl patronun kendisi olduğunu bir kere daha hatırlatmıştı. Uyanmış olmasına rağmen yataktan kalkmadı. İnatla, yatağın içerisinde, birkaç dakika sonra çalacak olan alarmın ötmesini bekledi. Zira bu çirkin ses, günün başladığının resmi işaretiydi ve ötmeden önceki birkaç dakikanın huzurunu yaşamak istiyordu. Uzun süredir çapını bilmediği bir çemberin üzerinde hayatı tekrarlıyordu; aynı gün, aynı iş, aynı insanlar... Tüm senaryonun aynı olduğu bu filmde, ona düşen tek şey, artık canlandırmaktan bıkmış olduğu karakteri istemeye istemeye oynamaktı.
Reklam
Julia aralarında herhangi bir tuhaflık oluşsun istemiyordu. Clay ile sadece iyi zamanları, tatıyı isti- yordu. Birlikte geçirdikleri bu hafta sonu, nefis bir çö- reğin üzerindeki krem şanti gibiydi. Gerçek değildi ve bunda da hiçbir sorun yoktu. Julia kesinlikle çörekleri çok ama çok seviyordu ve tam şu anda bir ısırığa ihti- yacı vardı. Yanında
Sayfa 140
Abdullah Azzam ise Burhaneddin Rabbanî ve Gülbeddin Hikmetyar'a imzalattığı ittifakı Cuma hutbesinde halka açıklamak için bir hutbe hazırlıyordu. Daha sonra oğlu İbrahim, Muhammed ve kendisi Cuma için gusül abdesti aldılar. Abdullah Azzam o gün ilk defa giyeceği yeni elbisesini giyinmiş, oğlu Huzeyfe'ye, "haydi bizi mescide
Yer Altından Notlar
Bütün o pişmanlıkların, duygulanmaların, yeniden doğuş yeminlerinin birer yalan, yapmacık, çirkin yalanlar olduğunu büyük bir öfkeyle, hemen, birkaç dakika içinde anlıyordum.
Sayfa 20 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Başkalarının konuşmalarına kulak misafiri olduğumda, sıklıkla insanların birbirlerine ne kadar az ilgi gösterdiğine şaşıyorum. Aslında karşılıklı konuşma gibi görünen şeylerin, konuşmacıların sırayla değiştiği monologlar olduğunu görüyorum; her biri karşısındakinin söylediklerini sadece kendi düşüncelerini ve çağrışımlarını harekete geçirmek üzere kullanıyor. Hatta, bazen, dinleme sanatını, kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya olan bir türe benzetiyorum. Psikoterapinin modern şehir hayatında bu kadar başarılı olmasının sebeplerinden biri de bence insanların haftada en azından birkaç dakika biri tarafından dinlenme ihtiyacını karşılamasıdır.
Sayfa 17-18 – Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları, 3. Baskı, Aralık 2021
Ne var ki bizim gibi kıymetli vaktinin bir kısmını geçimini sağlamaya, diğer kısmını zevk ve sefahate adamış gençlerin mezarlıklarla ilgilenecek vakti mi olur! İşte ben de o zaman, vaktimi anlamsız şeylerle geçiren bir gençtim. Söylediğim gibi bu mezarlığın her gün önünden geçtiğim halde yalnız duvarının intizam ve sağlamlığını takdire bir dakika feda ederdim. İlk hallerimle son hallerim arasındaki çelişkiyi anlatabilmek için kendim hakkında birkaç söz söylemem gerekiyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.