su pervasız akarken ruhumun pınarından
toprak anlamayınca kalbimden geçenleri
ney susar,rüzgâr dinler,bulur gider,kuş ölür
ben artık sokaklarda yaralı bir serseri
cam kırığı gözlerim zindanlarda çâresiz
hafakan yine cellat oluyor ömrümüze
esiyor, haykırıyor doruklarda firûze