216 syf.
2/10 puan verdi
Daha Adil Bir Türkiye Mümkün, Tabii Siz Gittikten Sonra
Yıllardır başarıyla sahnelenen; Batı tarafından hor görülen mazlum Müslüman halkların sesi olmuş “cesur lider” rolüne angaje, yazılan kişi -ya da kişiler- tarafından oldukça iyi tasarlanmış bir kitap.Okurken insanın milli duygularına hitabeden, hafiften gururunu okşayan bir tarafı aşikar, gel gelelim işin iç yüzünde kazın ayağı öyle değil.(Arka
Daha Adil Bir Dünya Mümkün
Daha Adil Bir Dünya MümkünRecep Tayyip Erdoğan · Turkuvaz Kitap · 2021720 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Korkutucu Derecede Mantıklı ve İnandırıcı Bir Kehanet Hikâyesi
‘’Hiçbir ütopya, toplumun bütün bireylerine sonsuza dek tatmin sağlayamaz. Maddi şartları iyileşen insanlık, gözünü daha yükseklere diker, bir zamanlar rüyasında bile göremeyeceği güç ve mülke burun kıvırmaya başlar. Dış dünya onlara her şeyi sunmuş olsa bile, insanların akıllarındaki sorular ve kalplerindeki özlem susmak bilmez.’’ (s.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,430 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Darağacından seyretmelisiniz dünyayı..
Çok güzel kafiyeleri olan şiirler yazan şair. Azerbaycanlı bir şairin kalemine benzettim nedense- Ramiz Rövşen kalemine. Kafiyeleri seçme şekli ve şiirinin akıcılığı muazzam. Özellikle 1992 de Azerbaycan- Karabağla ilgili yazdığı 'Karabağ'a mektup' şiirinde tüm gerçekleri sert bir biçimde kaleme almış, Birleşmiş Milletlerin, diğer
Akıl Karaya Vurdu
Akıl Karaya VurduAbdurrahim Karakoç · Kadim Yayınları · 20181,321 okunma
195 syf.
10/10 puan verdi
Mahmut Makal ve Toplumcu Gerçekçi Edebiyat Manifestosu.
Hayatında bir tane köy romanını eline almayan, birkaç tane Türk Klasiğini dahi okumayan insanların köy çocukları üzerinden çıkar sağlamasına göz yuman kitleler kandırıldık, aldatıldık demeye mahkûmdur. Toplumcu Gerçekçi Edebiyat sizlere yapılan yardımları reklam "gösteriş" olarak yansıtan çıkar sahibi insanları ayırt edebilmeniz
Bizim Köy
Bizim KöyMahmut Makal · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,192 okunma
Bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır. ~ Aliya
Srebrenica Katliamı... 8.300 ölü, onbirlerce tecavüze uğramış genç kız, hâlâ cesetleri bulunan insanlar.. Tam 27 yıl oldu. Avrupa ülkelerine gelince ... Bu savaşta herkes şu soruyu birbirine sordu: "Avrupa ülkeleri üç yıl boyunca bu savaşa neden kör kaldı?" Yine üzülerek şunu söylemeliyim ki; Avrupa ülkeleri bu savaşta kör değil, taraftı. Hıristiyan Avrupa ülkeleri, Hıristiyan ve Ortodoks Sırpların yanında yer aldılar. Avrupa ülkeleri de Sırplar gibi Boşnaklara "Müslüman Türkler" gözüyle bakıyorlardı. Halbuki Boşnaklar sadece Müslümandı. Onlar Türk değil Avrupalı bir milletti.Son olarak Birleşmiş Milletler örgütüne gelince ...Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945'te dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir işbirliği oluşturmak için kurulmuş uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendisini 'adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş' olarak tanımlamaktadır.Birleşmiş Milletler bu soykırımda Boşnakların yaşadıkları trajediye neden seyirci kaldı? Yoksa Birleşmiş Milletler, içinde Müslüman devletleri barındıran bir Hıristiyan topluluğu mu? Nasıl oluyor da Bosna'daki Birleşmiş Milletler'in Kanadalı komutanı General Lewis MacKenzie, Sırpların zorla alıkoyduğu esir bir Boşnak kadına tecavüz edebiliyor? Boşnak 3 16 kadına tecavüz ederken de ona hiç utanmadan şunu söyleyebiliyor: "Menfaat ile motive edilmiş aşk, en güçlü aşktır."
Srebrenica Soykırımı
İnsanlık
Mayıs Ayı Hikaye Etkinliği (Kaç nolu resim olduğunu ön yargıya kapılmadan okumanız için en sona bıraktım.) (Mümkünse şu müzik eşliğinde okuyun. youtu.be/A3CK21RhynY )
Reklam
Peki nasıl oluyor da bu insanlar kadın erkek öğretmen olarak en ücra köşelere, mahrumiyet bölgelerine şevkle koşuyorlar? Nasıl oluyor da bir sürü insan penisilin ve sülfamitler gibi kolaylaştırıcı tedavi araçları ve Birleşmiş Milletler Sağlık Örgütü desteği gibi mekanizmalar olmadan Türkiye’de bir takım salgın hastalıklarla baş etmek için didiniyorlar? Bir sağlık ordusundan bahsedilebilir. Bu ordunun mensuplarının sadece maaş ve memuriyet zoruyla bu işi yaptığı düşünülemez.
216 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi ?
"Bizim anlayışımıza göre, dünyanın düzenini, kurtuluşunu ve mutluluğunu sağlayacak olan adalettir. " Recep Tayyip Erdoğan Geçmişteki diğer siyasilerle ilgili kitapları okudum, objektif bakmaya çalıştım ama 5 yaşımdan bu güne içinde yaşadığım düzende (!), olaylara canlı şahit olduğum iktidar partisinin başkanı ve ülkemin
Daha Adil Bir Dünya Mümkün
Daha Adil Bir Dünya MümkünRecep Tayyip Erdoğan · Turkuvaz Kitap · 2021720 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap Fin halkının Finlandiya’yı ya da kendi deyişleriyle Suomi’yi(bataklık araziyi) Beyaz Zambaklar ülkesine çevirmeye çalışmasını anlatıyor. Finlandiya altı asır boyunca İsveç yasaları ve yönetim kurumlarıyla yönetilmekte, resmi dil olarak İsveççe kullanılıp Fince küçümsenmekteydi. İsveç kültürü ülkede hakimdi ve finler 2. Sınıf vatandaşı olarak görülmekteydi. 1809’da Rusya’nın egemenliği altında Büyük Prenslik statüsü kazanmasına rağmen Finlandiya’da hala İsveç kültürünün etkisi devam etmekteydi. Bu durumdan rahatsız olan Finlandiya’nın kahramanı Johan Vilhelm Snelman, gelişmek için en önemli olanın halkı bilinçlendirmek olduğunu düşünüyor ve bu konuda mücadele veriyordu. Snelman, aydın ve eğitimli olan kesimin halkı bilinçlendirmesi, uyandırması gerektiğini biliyordu. Snelman ve arkadaşlarının çabaları ve halkında farkındalığıyla birlikte eskiden bataklık olarak görülen, hastalıktan kırılan adeta umutsuz bir vaka olan Finlandiya gelişip, değişmeye başlar. Bu dönüşümün mimarları da, yani kitaptaki tanımıyla "yaşam mimarları"; toplumun her kesiminden, ülkeyi kalkındırmak isteyen insanlardır. Birleşmiş Milletler Finlandiya eğitim sistemini dünyanın en iyilerinden biri olarak nitelendiriyor. Kişi başı gayri safi yurtiçi hasıla Dünya’da ilkler arasında ve teknolojide dünya liderlerinden biri. Yüksek yaşam standartlarına sahip bu küçük ülkenin bataklık ülkesinden, beyaz zambaklar ülkesine evrilişini ve ekonomi, spor, sağlık, kültür, bilim, eğitim gibi birçok alandaki değişimi okuyoruz. Kesinlikle herkese tavsiye ederim. İyi okumalar:)
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Doğan Kitap · 202198,8bin okunma
EŞİT VE ÖZGÜR BİR HAYAT İSTİYORUZ!
KADINLAR KAZANACAK, EMEK KAZANACAK! "New York’ta bir tekstil fabrikasında yanarak hayatını kaybeden işçi kadınların ardından bugün, 164 yıl sonra da dünyanın her yerinde, ayrımcılığa, şiddete, eşitsizliğe, sömürüye, baskılara karşı verdiğimiz; eşitlik, özgürlük, emek, hak, adalet, barış, laiklik mücadelesi ve dayanışma için sesimizi,
Reklam
En çok kitap okuyan ülkeler sıralamasında Türkiye'nin de yeri belli oldu.
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) 1995’te aldığı kararla 23 Nisan, ‘Dünya Kitap ve Telif Hakkı Günü’ ilan edildi. 23 Nisan’ın, Miguel de Cervantes ve William Shakespeare gibi iki önemli yazarın ölüm tarihi olması, bugünün Dünya Kitap Günü belirlenmesinde etkili oldu. Dünyada en çok kitap okunan ülke olarak liste başında yer alan Hindistan’da her kişi, haftada ortalama 10 saat 42 dakika kitap okuyor. İkinci sırada yer alan Tayland’da kişi başı haftada ortalama kitap okuma süresi 9 saat 24 dakika olurken üçüncü sıradaki Çin’de ise halk haftada 8 saatini buna ayırıyor. Listede en çok kitap okunan diğer ülkeler, Filipinler (7 saat 36 dakika), Mısır (7 saat 30 dakika), Çekya (7 saat 24 dakika), İsveç (7 saat 6 dakika), Fransa (6 saat 54 dakika), Macaristan (6 saat 48 dakika) ve Suudi Arabistan (6 saat 48 dakika) şeklinde sıralanıyor. Türkiye, haftada ortalama 5 saat 54 dakika kitap okunma süresiyle listenin 18’inci sırasında yer alıyor.
Her gün öldürülüyoruz, katlediliyoruz.
işimize gelince sevdiğimiz gelmeyince sövdüğümüz coplayıp, tekme tokat dövdüğümüz bazen kölemiz... bazen de gölgemiz olarak gördüğümüz evde, ofiste...bağda, bahçede, sokakta, tarlada, fabrikada ırgat gibi çalıştırıp...iliklerine kadar sömürdüğümüz kadınlar; ana(larımız!) , yavuklu(larımız!) , eş(lerimiz!) , dost(larımız!) , kız(larımız!) ,
Resim