Şimdi verme bu kitabı, kendim alayım altını çizerek okurum, dedim. Önce benim altını çizdiğim yerlerle oku, sonra kendine alır yeniden okursun, dedi. Ne güzel dedi. Ertelemeden başladım kitaba, malum emanetin canı huzurlu anlar gibi narin, meyilli uçmaya...
Bir deneme kitabı; her cümlesiyle özgün, son derece öznel ama nesnellik kazanmış kanunlar kadar geçerli yazılanlar. İslami bir hava var satır aralarında. Hayatın içinden, kendi içimizden bir şeyler bulmalık. Düşlerine küsenler, türünü unutanlar, Pinokyo'dan ümidini kesenler, kırmızı bir bisikleti olmayanlar bile kendinden bir şeyler bulur sayfalarında.
"Okuyacağı kitabın üzerine tozlar yağıyor rafta, vakti gelmedi." diyor yazar. Şimdi tam vaktiymiş, ne güzel denk düştük böyle...