Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dik-durmak(kebed) insana ufka bakmayı sağlar; ufka bakmak belirsizliği hissetmeyi; belirsizlik sonsuzu düşünmeyi; sonsuzluk da öte'yi, dâima 'bir öte'yi ümit etmeyi. Bedenin sınırlılığı ile idrâkin sınırsızlığının diyalektiği. Bitimsiz kaygı ve ürperti. İnsan olmak zor... |
İhsan Fazlıoğlu
İhsan Fazlıoğlu
Prof.Dr. İhsan Fazlıoğlu
Dik-durmak(kebed) insana ufka bakmayı sağlar; ufka bakmak belirsizliği hissetmeyi; belirsizlik sonsuzu düşünmeyi; sonsuzluk da öte'yi, dâima 'bir öte'yi ümit etmeyi. Bedenin sınırlılığı ile idrâkin sınırsızlığının diyalektiği. Bitimsiz kaygı ve ürperti. İnsan olmak zor...
Reklam
Mario Luzi
AUCTOR Henüz değil, yeterince değil, inanma adı konmadı henüz eksiksiz ve dolu dolu borcunun dünyaya. Açıkböyle
Auctor
Henüz değil, yeterince değil, inanma hiç söylenmedi eksiksiz dolu dolu dünyaya borcun Açık- böyle açık neşeyle sunulmuştu oysa sana kitabı, okunabilecek olanı okuyasın diye siyahı, beyazı, metni, metin aralarını daha acemice ötekiler için öğrendiğin nice şeyin karşılığını sen ödemeliydin kelimeyle ona görevin buydu görünüşe
Yalnızca Kamala'dan hoşlanmış, yalnızca Kamala onun için bir değer taşımıştı. Peki ama, hala böyle biri miydi Kamala? Kamala'ya ihtiyacı var mıydı hala ya da Kamala'nın ona? İkisi de bitimsiz bir oyun oynayıp durmuyorlar mıydı? Bunun uğruna yaşamak gerekli miydi? Hayır değildi! Adı Sansara'ydı bu oyunun, çocukların oynayacağı bir oyundu, belki güzel güzel oynanabilen bir oyun, bir kez, iki kez, on kez güzel - ama durmadan oynamak, durmadan? Birden anladı Siddhartha, oyun bitmişti, oyunu oynaması olanaksızlaşmıştı artık. Bir ürperti yayıldı vücuduna, içinde bir şeylerin öldüğünü duyumsadı.