_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
Karbon-14 yönteminin mantığı
Üç laboratuvarın sonuçlarının aynı çıkması dikkat çekiciydi: Torino kefeni MS 1260 ile 1390 yılları arasındaki bir tarihte yapılmıştı. Roma Katolik Kilisesi verileri kabul etti. Karbon-14'le tarihleme yöntemi sayesinde kefenin İsa ile hiçbir ilişkisi olama­yacağını biliyoruz. Torino Kefeni olayı, çağdaş bilimsel yöntemlerin arkeolojik
Reklam
_Az yemek, az uyku, az konuşmak ve herkesle düşüp kalkmamak. İşte doktora ihtiyaç olmaması için yapılması gerekenler bunlardır. _Az ye! Yedikten sonra hazmoluncaya kadar başka bir şey yeme! Zira şifa yemeğin hazmolunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır. Ve söylemenin güzeli de kısa
Coğrafya ve uygarlık ilişkisi
Mısır'da Nil,Mezopotamya'da Fırat ve Dicle,Hindistan'da İndus ve Ganj,Çin'de Sarı Irmak gibi ırmak boylarını ya da Akdeniz dünyası,Anadolu,İtalya,Yunanistan gibi bölgeleri örnek göstererek,bu bölgelerde yaşayan insan topluluklarını uygarlığın temsilcisi sayarak diğer alanlarda yaşayanları dışlamak ne derecede doğrudur?Yaşamaya son derece elverişli sahada ömür sürmek kolaydır.Buralarda yaşanan ömürlerde her türlü kültürel ürünü vermek zor değildir.Ama,iklim şartlarının olağanüstü ağır olduğu,yiyecek ve bitki türlerinin kısıtlı bulunduğu coğrafyalarda hayatta kalabilmek maddi kültür ürünü vermekten daha başarılıdır.
Sayfa 29 - Bilge Kültür SanatKitabı okuyacak
Şehir,Köy,Dindarlık ve İnsanlık ilişkisi
Dindarlık, şehrin büyümesiyle azalır; daha doğrusu, bu azalma insana yadırgatıcı bir tarzda tesir eden şehircilik unsurlarının birikmesiyle beraber meydana gelir. Çünkü şehir ne kadar büyürse, üzerindeki gök de o kadar ufalır. Tabiat, çiçek ve aydınlık o kadar az; duman, beton, teknik ise o kadar çok olur. Biz de o kadar az şahsiyet, o kadar da çok kitle oluruz. Şehir ne kadar büyürse, cinayetler de o nispette artar. Dindarlık şehrin büyüklüğüne ters, cinayetler ise doğru bir nispette bulunur. Bu iki fenomenin sebebi aynıdır. Köyde insan yıldızlarla süslü gök, çiçeklerle dolu kırlar, akar su, bitki ve hayvanları müşahede etmeye fırsat bulur. Hergün tabiat ve onun tezahürleriyle doğrudan doğruya temastadır. Zengin folklor, düğün âdetleri, türkü ve oyunlarda, köylü, sadece seyirci olmayıp, umumiyetle aynı zamanda iştirakçi da oluyor. Bunlar sayesinde o, bir ölçüde kültürel ve estetik yaşantıya kavuşuyor. Şehir insanı ise, bundan hemen hemen tamamen yoksundur. Büyük şehrin normal sakini güzel ve orijinal olan herşeyin kaybına maruz kalmaktadır.
Sayfa 146Kitabı okudu
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
Reklam
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.