Coğrafya ve uygarlık ilişkisi
Mısır'da Nil,Mezopotamya'da Fırat ve Dicle,Hindistan'da İndus ve Ganj,Çin'de Sarı Irmak gibi ırmak boylarını ya da Akdeniz dünyası,Anadolu,İtalya,Yunanistan gibi bölgeleri örnek göstererek,bu bölgelerde yaşayan insan topluluklarını uygarlığın temsilcisi sayarak diğer alanlarda yaşayanları dışlamak ne derecede doğrudur?Yaşamaya son derece elverişli sahada ömür sürmek kolaydır.Buralarda yaşanan ömürlerde her türlü kültürel ürünü vermek zor değildir.Ama,iklim şartlarının olağanüstü ağır olduğu,yiyecek ve bitki türlerinin kısıtlı bulunduğu coğrafyalarda hayatta kalabilmek maddi kültür ürünü vermekten daha başarılıdır.
Sayfa 29 - Bilge Kültür SanatKitabı okuyacak
EN SERT SINAV: AŞK ACISI Giden kişinin gitmesinin sebebi, bana bağımlılıklarımı, zayıflıklarımı göstermek içindi. Rabbimi unuttuğumu hatırlatmak içindi. Birçok kişinin hayata başlarkenki hayali garanti bir iş, çocuklar, emeklilik, cinsellik vs. idi. Yani uykuda gelip, uykuda gitmekti. Birine âşık olup bir ilişkiye başlamak ve daha sonra o
Reklam
CEMİL MERİÇ'İ TANIMA
Cemil Meriç, diyalektiği bir metot olarak uygulayan 'serazat' bir düşünür; sonunda titreyip kendine/yuvaya dönmüş, hidayete ermiş, hak yolunu bulmuş eski bir Marksist; Batı'yı tanıdığı ölçüde, ışığın ancak Doğu'dan gelebileceğinin farkına varmış eski bir batıcı; Doğu ile Batı ve/veya 'muhteşem bir mazi' ile
Yalnız Bir Opera ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın Geçmişim dile dökülmeyenin tenhalığında kaçırılan bakışlarda gündeliğin başıboş
...varolanlar dairesinde her şey benzerini arar; dengini bulur; her şeyin benzerini/dengini bulması sonucunda Evren'de denge, uyum ortaya çıkar. Ecrâmdan ecsâma geçerli bu ilkenin bitki dünyasındaki yansımasını açıklamak için -elbette kadim anlayış içinde geçer li- örnek verilir: Dişi hurma çoğalmak istediğinde, dölü ancak kendi dengi, benzeri olduğunu kabul ettiği, dolayısıyla ışk duyduğu, eril hurmadan almak ister (irâde); çiftleşmenin birleşmeye dönüşmesi ancak bu tür bir denkliğin kurulması ile olanaklıdır; çünkü her ilişki, o ilişkiyi taşıyacak bir ilgi/ câzibe/bağlanma ister. Kendisine denk olanı bulamayan dişi hurma ağacı, kendisini dışarıya kapatır; içine kapanır; kaçar; varlık sahnesinden çekilir (fenâ fi el-ışk).
Sayfa 53
NECİP FAZIL VE YAHYA KEMAL EFLATUN NURİ Eflatun Nuri'nin Haziran 2001'de aktardığı bir anekdot, Necip Fazıl - Yahya Kemal ilişkisi açısından oldukça manidardır: "Yahya Kemal, 1936'da Paris'te on parasız ortada kalır. Birkaç dost derken, Necip Fazıl'ın evine kapağı atar. Yahya Kemal, dergi çıkaralım diye tutturur.
Reklam
78 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.