2020'de 133 kitap 17 dergi ile toplamda 150 okuma hedefini tutturmuşum. Darısı 2021'in başına. Tabi sağlık ve huzurla.
1.İnsanlığın Yeme Tarihi-Tom Standage
2.Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm-
Zülfü Livaneli
3.Küçük Şeyler-Samipaşazade Sezai
4.Son Yaprak-O. Henry
5.Malte Laurids Brigge'nin Notları-
Rainer Maria Rilke
6.Kurutulmuş Felsefe
♡Ey gönlü temiz saf kişi! Senin hatan, bilgi ağacını gerçek ağaç sanmandır. Bu ağaçtan maksat, âlim bir kimsenin sahip olduğu ilimdir, bilgidir. Bilgi ağacı çok büyük, yüksek ve geniştir.
Yeşilin Kızı Anne, benim için 2021'in ilk kitabı oldu. Geçtiğimiz zorlu yılın üzerine bu seneye neşeli, eğlenceli, şeker tadında bir kitapla başlamak istedim ve Anne bana aradığım her şeyi ve daha fazlasını verdi.
Anne (sonu 'i' ile okunan Anne ); hayat dolu, ışıl ışıl ve çok zeki bir çocuk. Mutluluğu kendi iç dünyasında, hayallerinde ve sahip olduğu küçücük şeylerde bulabilen eşsiz bir kız o. Çiçekler, büyük güzel ağaçlar, gün doğumları ve batımları, kıyısında oturulup hayal kurulabilecek nehirler, romantik bir ambiansı olan yollar, görülebilecek en güzel manzaralar ve hayal dünyasını besleyebilecek her sanatsal şey onun neşesinin kaynağını oluşturmak için küçük, güzel nedenler.. Green Gables ve Anne'in tatlı, bitmeyen enerjisiyle birleşen bu sıcak hikaye, yalnızca dünyamızın farkında olmadığımız güzelliklerini değil; küçük bir kızın hayatı, mutluluğu, dostluğu, aşkı ve tabiki acıyı, pişmanlığı deneyimlemesini uçuşan ahenkli kelimelerle, yüzümüze bir bahar esintisinin tatlı tınısıyla vuruyor.
Kitabın sonunda onunla büyümüş gibi hissetmekten ve ona derin bir sempatiyle tebessüm ederek gözyaşlarımı silmekten kendimi alamadığımı itiraf ediyorum.
Senin gibi kafa dengi bir arkadaş edindiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum Anne.
Yeşilin Kızı AnneL. M. Montgomery · Koridor Yayınları · 202015,4bin okunma
Yazarın okuduğum ilk kitabı, anlatımın bazı yerlerinde betimlemelerden, uzun uzadıya süren tasvirlerden "hadi ama" dediğimi hissetsem de gayet etkili, yer yer derin vuruşları olan bı anlatımı var. Sıradan sayılabilecek cümleleri bazı yerlerde o kadar derin yazmış ki, okurken hissettiğim şeyi tekrar hissetmek için iki defa okuduğum yerler oldu:) Bana kalırsa, yazarın beğenilmemesi, bu kadar eleştiri alması, anlatımının niteliksiz,sığ bulunması; yazarın, hakim ideolijiye olan yakınlığından kaynaklanıyor.. Zira ben -henüz kitaplarına hakim değilim ama- bu kadar kesinkes eleştirilecek bir şey olduğunu düşünemiyorum.
Kitabın içeriğine gelecek olursak..
Kendisiyle ortak ruh haline sahip bir kadın ile, hiçbir şey bilmeden, sonrasını düşünmeden, kendi hayatından kaçmak için çıktığı yolda, kendi iradesi dışında geçmişine savrulan bir adamın, çocukluğunda hayal ettiğinden başka, iyi veya kötü kendine anlatabileceği, üzerine düşünebileceği, gerekirse düşünüp acılar çekebileceği kendi hayat hikayesini yıllar sonra bulmasını anlatıyor. Kitapta geçen "Nereye? diye düşünmeden gitmek isteyenlerin varabileceği tek yer geçmişleridir." cümlesi genel olarak kitabın özeti aslında.. Bir kadın ve bir erkeğin hiç başlamayan veya hiç bitmeyen ilişkisi içinde anlatılan bu hikaye, insanın yaşadığı şeyi seçemeyeceğini, elinde olsa herkesin mutlu olmak isteyeceğini düşündürdü bana.. Tavsiye eder miyim? Çok güçlü başladığı için bitişini daha iyi beklememe rağmen, mmmm(-_-)' Eh, ederim tabi (>.<)
DüşerkenTarık Tufan · Profil Kitap Yayınları · 20186,3bin okunma
Akılda kalanlar,izlenimler ve sorular
1. Çerez tadında bir kitap. Ne zaman başladı nasıl bitti anlamıyor insan.
2. Çocukluktan ergenliğe geçiş dönemi analizleri.
3. Bitmeyen hikaye mutsuz kadınlar ve onların avcıları veya tam tersi.
4. Yeşilçam karşılığı: Küçük Emrah, Annesi ve Nuri Alço
5. Acaba Edgar büyüyünce bir Baron olur mu?
Yakıcı SırStefan Zweig · Venedik Yayınları · 201844 okunma