Bilişsel devrimin arifesinde dedikodu homo sapiensin daha büyük ve daha istikrarlı gruplar kurabilmesini sağladı. Ama dedikodunun bile bir sınırı vardır. Sosyolojik araştırmalar dedikodu sayesinde bir arada durabilen “doğal” Bir grubun sınırının 150 kişi olduğunu göstermiştir. Grup bundan daha büyük olduğunda çoğu kişi diğerlerini ne yeterince yakından tanıyabilir ne de etkili bir şekilde dedikodu yapabilir.
Hoşgörü sapiensin baskın özelliklerinden biri değildir. Modern zamanlarda bile ten rengindeki, Lehçe veya dindeki bir farklılık bir grup sapiensin başka bir grubu yok etmeye çalışmasına sebep olabiliyor.
Eski sapiensler tamamen farklı bir insan türüne karşı hoşgörülü olabilir miydi?
Aslanlar daha ölümcül oldukça ceylanlar da daha hızlı koşmaya, sırtlanlar daha iyi işbirliği yapmaya, gergedanlar daha saldırgan olmaya başladı. Buna karşın, insan tepeye o kadar hızlı çıktı ki, ekosistemin gerekli ayarlamayı yapacak vakti olamadı, ve buna ek olarak insanlar da bu değişime ayak uyduramadı. Gezegendeki büyük Avcıların çoğu muhteşem yaratıklar; milyonlarca yıl süren hakimiyetleri sayesinde kendilerine olağanüstü derecede güveniyorlar.
Sapiens ise adeta bir muz Cumhuriyeti’nin diktatörü gibi. Daha yakın zamana kadar savandaki ortahalli yaratıklar olduğumuz için hala korku ve endişelerle doluyuz ve bu da bizi fazlasıyla zalim ve tehlikeli kılıyor.
Aslında büyük bir beyin vücutta büyük bir yük demektir. Taşıması zordur, özellikle de büyük bir kafatasının içinde iken. Enerji sağlaması daha da zordur.
Tarihi öncesi insanlarla ilgili bilinmesi gereken en önemli şey etraflarına Goriller, ateş böcekleri veya deniz anılarından daha fazla etki etmeyen sıradan hayvanlar olduklarıdır.
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekala, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?..
Atma be adam kaç tane kalbin var senin?!
Siz sevemezsiniz adaşım, siz şehirde yaşayanlar ve köyde yaşayanlar; siz, birisine itaat eden ve birisine emredenler; siz, birisinden korkan ve birisini tehdit edenler...
Siz sevemezsiniz.