Sen, anlayabilir misin bizim mısraların dilinden, biz bazen Yunus oluruz anlayana, bazen de Yavuz.
Gönüllere, destanlar, yazarız biz,vicdan ve aklımızdır bize yol gösteren, gerçek bir kılavuz.
Kırk yıl odun taşıdık sırtımızda Yunus olduk biz , başladık bütün aleme tek bir nazarla bakmaya
Sakın ha sakın sen de surete ve kalıba bakma ha! Geldik dünyaya, gönül dünyasına ibretle bakmaya
Yunus misali, bizi bilmeyenler, neyi bilsin, bilenler anlar bizim dilimizden,bilenlere selam olsun.
Sen de anlayabilirler misin , mısraların dilinden bizi, anlayabilene ve anlatabilene aşk olsun
Saate bakmaksızın, gecenin bir vaktinde kapısını çalabilecek, bir dert ortağı,bir dost arıyoruz
Batan dikenler kanatsa da yüreğimizi; o gül hatırına, dikenlere Mecnun misali katlanıyoruz.
Sırlı bir aynayız biz, bizi anlayıp, görebilene, görüp de sevebilene, O, Yaradan’ın hatırına.
Bizi kırsan da, unutsan da, Mevlana misali diyoruz : gel, gene gel, ne olursan ol, gene gel,
Satır, satır, mısra mısra, yepyeni bir destan yazıyoruz, biz, bir bak, mısrasına, satırına,
Arı olduk, çiçekten çiçeğe konduk, ballar balını bulduk, Yunus gibi, haydi şimdi sen de gel
İşte biz buyuz, işte bu bizim hikayemiz. Okunsun ve yazılsın durmadan bizi sevenlerin hatırına…
Kemal KARTAL