Senden sonra ne yaparım bilemiyorum Hangi adam senin kadar beni sever Hangi gözyaşı gözyaşların kadar Ve hangi el senin kadar temiz olur bilemiyorum. Yokluğuna durduğumda canım yanar Istırabım kat be kat artar acımı susturamam Azalırım azar azar.. Kalbim kanar ha kanar durduramam Sensiz nefes alamam bir şey yapamam Kimsesiz kalırım hiç bir
AHİR ZAMAN HASTALIĞI İkindi ve yatsı namazının sünnetini kılmamayı adet haline getirmişsen, Sürekli kaçıncı rekatta olduğunu, hatta hangi vakte niyet ettiğini unutup duruyorsan, Selam verir vermez seccadeden kaçarcasına kalkıyorsan, Tesbihat yapmıyor, dua da etmiyorsan, Tuvalette geçirdiğin süre namazda geçen süreden fazlaysa, En büyük mutluluğun sevdiğin yemekleri yemekse, Her sabah işe gitmek için kalkınca sabah namazını kılıyor ama haftasonu olunca sabah namazına hiç uyanamıyorsan, Namazdan kurtaran günlere erişince derin bir oh! çekiyorsan, Kuran okumayı bildiğin halde en son ramazan ayında bir cüz okumuşsan, kuran gerçekten rafta tozlanmışsa, Hatim için sana verilen ama okumadığın bir sürü cüz varsa, Saçım bozulur diye takke kullanmaktan geri duruyorsan, Namazlar hep son yarım saate kalıyorsa, Camiye cumadan cumaya gidiyorsan, Bir fakire en son ne zaman yardım ettiğini hatırlamıyorsan, Bilgisayar oyununda bonus toplayan karakterler gibi yolda gördüğün her kadına dönüp dönüp bakıyorsan, hiç boş geçmiyorsan. Sıktığın parfümün kokusu son 20 metredeki her erkeğin burnundaysa. Sürekli küçük! yalanlar söylüyor, sürekli gıybet ediyorsan, Küstüğün ve nefret ettiğin bir sürü insan varsa, Bir de bu haline bahaneler üretiyorsan, bil ki sana ahir zaman hastalığı bulaşmış demektir. Ahir zamanda olmanın savruluşudur bu yoldan çıkışlar, bu hastalıklı haller. İstikamette yürüyemiyor oluşumuzun tek çaresi kendimizle yüzleşmektir ve TEVBE etmektir... (alıntı)
Reklam
öncelikle hepimizin bilmesi gereken husus; Dünya’nın bir imtihan yeri olduğu gerçeğidir. Rabbimiz hikmetiyle biz kullarını imtihan edecek. “Dünyada rahat yoktur.”(İbn Hanbel.) Evet, Allah’ın en sevgili kulları olan Peygamberler dahi çok çetin imtihanlara maruz kalmışlar. Başta Sevgili Peygamberimiz ﷺ olmak üzere görmedikleri eza, çekmedikleri cefa
ARAKAN / MYANMAR/BURMA İlginizi çekerse muhakkak okuyunuz. Ebul Hasan en-Nedvi’nin Arakan Müslümanlarına Yaptığı Konuşma Myanmar, Hindiçin (Çinhindi) yarımadasında bulunan en büyük ülkedir. Hindistan, Bengladeş, Çin, Laos ve Tayland komşu ülkeler olup ülkenin yüzölçümü 677.000 km², nüfusu 53,582,855 (2017 y.), resmî olarak adı Pyidanungzu
En büyük muhasebelerden birisi, günahların izlerini hayatta aramaktır. Eskiler ne de güzel demiş: "Ayağın taşa takılınca, bunu bir günahından bil." Günahlar mahrum bıraktırır, bazen Kur'an lezzetinden, bazen infak isteğinden. Günahlar hale tesir eder, bazen kalbin daralır, bazen ağzın bozulur. Günahlar sana karşı bakışı da değiştirir. Nitekim Süfyan es-Sevri dedi ki: "Ben bir günah işlediğimde, onu hanımımın ve bineğimin huyundan (bana karşı yaklaşımlarının değişmesinden) anlıyorum." Peki, Gazze konusunda bizleri derin ve kahreden bir etkisizliğe düçar eden günahlarımız acaba nelerdi ? Allah'ım her işimizi hayırla ıslah et. Günahlarımızı bağışla. Bizi olmamız gereken hale döndür ve bizi senin yolunda kullan.
Türkiye’de kültür ve düşünce dünyasının bilerek ve isteyerek çölleştirildiğinin en büyük kanıtı bu iki adamdır. Bu iki vasat adamın zerre entelektüel derinlik ihtiva etmeyen tartışması önümüze çok büyük felsefi/sosyolojik münazara diye konuluyor. Şeriat ve Ateizm müdafaası bunlara kaldıysa ohooo ölelim biz.
Reklam
1,000 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.