Zât nedir?
Ne anlıyoruz zât'tan?
Hani bizzât deriz, bizâtihi deriz, zâten deriz ya, eklerini atıp geriye kalan şu zâtın ne olduğu hakkında ne söyleyebiliriz?
Hoşça bakmasına bakacağız ama bir de şu zâtı bir bulabilsek, şu zât denen şeyi bir düşünebilsek!
Sûfilerin tabiriyle lübb, filozofların tabiriyle cevher, mantıkçıların tabiriyle mahiyet, kelamcıların tabiriyle zât denen şu öz de nedir?
Yunanlılar ousia, Latinler substratum demişler. Psikoloji'de kimileri ego, kimiler self, kimileri nomen diyerek etrafında dönmüşler.
Biz ise can demişiz, yetmemiş canan demişiz. Taşrada arayıp bulamadığımızı söylemişiz. Canı canânda bir kez olsun bulunca da peşini bırakmamış, "Ben hakikatim," demekten kendimizi alamamışız.
Modern insana göre insan canlı değildir.
Bizim nezdimizde ise otlar da, taşlar da canlıdır!
Yeter ki biraz kulak veriniz, inanınız o zaman bu âlemde varolan her şeyin nefes alıp verdiğini duyabilirsiniz.