paldır küldür sevmişim seni, rüsva olmuşum ne mutlu “itirazım var” demişim, sitem sarkıtmışım avutmuşum öfkemdeki yiğit malcolm’u yılmışım âfâktaki rutin manzaradan ah şu biz büyük zavallılar, ah şu biz sabun köpükleri sen ki nisâhavva makamında bir münhasır tahtsın (peki ya sana gelelim, peki ya sana) itlik değildir bu, puştluk değildir deliriyorum sana virüslerce, afetlerce, harplerce madem ki herkes bir fikrin köpeğidir...
Payidar Zaraman
Payidar Zaraman
Zât nedir? Ne anlıyoruz zât'tan? Hani bizzât deriz, bizâtihi deriz, zâten deriz ya, eklerini atıp geriye kalan şu zâtın ne olduğu hakkında ne söyleyebiliriz? Hoşça bakmasına bakacağız ama bir de şu zâtı bir bulabilsek, şu zât denen şeyi bir düşünebilsek! Sûfilerin tabiriyle lübb, filozofların tabiriyle cevher, mantıkçıların tabiriyle mahiyet, kelamcıların tabiriyle zât denen şu öz de nedir? Yunanlılar ousia, Latinler substratum demişler. Psikoloji'de kimileri ego, kimiler self, kimileri nomen diyerek etrafında dönmüşler. Biz ise can demişiz, yetmemiş canan demişiz. Taşrada arayıp bulamadığımızı söylemişiz. Canı canânda bir kez olsun bulunca da peşini bırakmamış, "Ben hakikatim," demekten kendimizi alamamışız. Modern insana göre insan canlı değildir. Bizim nezdimizde ise otlar da, taşlar da canlıdır! Yeter ki biraz kulak veriniz, inanınız o zaman bu âlemde varolan her şeyin nefes alıp verdiğini duyabilirsiniz.
Sayfa 96 - kapı / çiçeklerden özür dilemeliKitabı okudu
Reklam
Yürüyelim Seninle İstanbul'da
Kırmızıyı sevdiğini bilseydim hayallerim kıpkırmızı olurdu İstanbul hala güneşin ardında ufuklarında birkaç kara leke birkaç kan pıhtısı dudaklarında İstanbul hala sevimli mi sevimli ve hala bir tomucuk tadında
Kadınlar neden bu kadar sever suçluluk duymayı? "Eğitim seviyesi, yaşam şekli, siyasi fikri ya da kılık kıyafeti ne olursa olsun, her kesimden, hatta dünyanın her yerinden kadının ortak paydası nedir?" diye sorsalar, tereddütsüz biliyorum cevabı: KKKK. Açılımı: Kadınların Kendini Kanatma Kabiliyeti. Ellerimizde cımbızlar, uçları sivri,
GERÇEK ACILARIN KADINI
Çok ama çok güzeldi… Üzüm buğusu gözleri ömre bedeldi… Dolgun vücut hatları erkeklerin başını döndürüyordu… Kör bir kızı canlandırdığı “Üç Arkadaş” filminde sergilediği oyun… Yeşilçam Tarihi’ne geçti… Çok değil, beş yıl içinde… Tartışmasız Türk Sineması’nın “First Lady”si olmuştu… Kazanıyor… Harcıyor… Hayatını yaşıyordu… *** 1967
Rüya görmenin Bizans'taki hali: Steven M. Oberhelman'ın pek çok rüya örneği ve yorumuna da yer veren Bizans'ta Rüya Tabirnameleri', konunun meraklılarının ilgisini çekecek bir çalışma. Rüyalarla ilgilenmeyenler içinse keyifli bir tarih yolculuğu... EGE YATIR Hürriyet Kitap Eki - 15 Kasım 2019 Biz 'Rüyanız hayır olsun' deriz ama bunun
Reklam
432 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.