... Başını kaldırıyor ve: "Zaman yetmiyor Hasan Hüseyin", diyor, "su gibi akıp gidiyor zaman. Oturup şöyle hoşbeş etmeye bile vakit bulamıyo­ruz!" "Ne yazık ki... Ömrümüz yaşayarak değil, ekmek parası için didinerek geçiyor. Günlük ekmek derdine biz yaşamak demişiz yanlışlıkla. Bütün dava bu yanlışı düzeltmek!”
Ne kadar da bugün...
▪︎ Biz demişiz ki: Bu memleketin istiklâli her şeyden üstündür. Milletin kanıyla kazandığı bu istiklâli, siyasî oyunlara âlet edip, elden kaçırmayalım. Sömürücü devletlerin elinde oyuncak olmayalım!.. Cevap vermişler: Hain, satılmış, bolşevik ajanı!.. ▪︎ Biz demişiz ki: Yabancı sermayeye imtiyazlar vermeyelim, memleketin malî ve askerî işlerine yabancılar burunlarını sokmasınlar. Hem soyuluruz, hem de bir dünya patırdısı çıkarsa, arada biz eziliriz. Cevap vermişler: Demokrasi düşmanı, Moskova ağzı konuşan kızıl!.. ▪︎ Biz demişiz ki: Halkın selâmetini temin ile vazifelendirilmiş olanların siyaset oyunlarına katılmaya, halka zulmetmeye, onu dövmeye ve halkın sırtına binmeye, onu tabutluklara kapatmaya hakları yoktur. Bunun önüne geçilsin. Cevap vermişler: Bozguncu, devlet düşmanı, anarşist. ▪︎ Biz demişiz ki: Yıllardan beri arkası gelmeyen dalavereler, arsa oyunları, memleket dışına para kaçırma rezaletleri, esrarı çözülmeyen cinayetler, millet malı soygunculukları alıp yürümüştür. Öte yanda, millet kara sabanın arkasında donsuz didiniyor. Bu gidişatın sonu hayra çıkmaz. Cevap vermişler: Müfsid, tezvirci, komünist!.. Biz bir fikir ortaya atmışız onlar bize cevap yerine, küfür savurmuşlar… Bu türlü bir mücadelenin zevkli olmadığı meydanda… Lâkin, yüreğimizi ferahlatan cihet şu ki, halk, o iyiyi kötüden, doğruyu eğriden ayırmakta hiç şaşmayan varlık, hep bizim tarafımızı tutuyor. Var olsun… Sabahattin Ali Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
Reklam
"Ne yazık ki... Ömrümüz yaşayarak değil, ekmek parası için didinerek geçiyor. Günlük ekmek derdine biz yaşamak demişiz yanlışlıkla.”
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali, 1 Kasım 1947’de, yani öldürülmesinden bir yıl önce Merhumpaşa gazetesinde ne diyordu: “Bir yıldan beri bu gazetede türlü fikirler ortaya attık. Bu fikirler yüzünden türlü hücumlara uğradık. Biz isterdik ki, bize hücum edenler, karşımıza, yani halkın önüne yine birtakım fikirlerle çıksınlar. Ne gezer! Onlar sadece sövmüşler. Gaziantep’ten İstanbul’a, İzmir’den Samsun’a ve Çarşamba’ya kadar, yurdun dört bucağında çıkan bir sürü gazete ve dergide, aleyhimize üç yüzden fazla yazı çıkmış… Bir tekinde olsun, bir tek fikrimiz, bir tek satırımız ele alınıp, çürütülmemiş. Sadece küfür edilmiş. Biz demişiz ki: Bu memleketin istiklali her şeyden üstündür. Milletin oluk gibi kan akıtarak kazandığı bu istiklali, siyasi oyunlara alet edip, elden kaçırmayalım. Sömürücü devletlerin elinde oyuncak olmayalım! Cevap vermişler: Hain, satılmış, Bolşevik ajanı!.. Biz demişiz ki: Yıllardan beri arkası gelmeyen dalavereler, arsa oyunları, memleket dışına para kaçırma rezaletleri, esrarı çözülmeyen cinayetler, millet malı soygunculukları alıp yürümüştür… Bu gidişatın sonu hayra çıkmaz. Cevap vermişler: Müfsit (ara bozucu), tezvirci (yalancı), komünist!”
Biz demişiz ki: Bu memleketin istiklali her şeyden üstündür. Milletin oluk gibi kan akıtarak kazandığı bu istiklâli, siyasi oyunlara alet edip, elden kaçırmayalım. Sömürücü devletlerin elinde oyuncak olmayalim!... Cevap vermişler: Hain, satılmış, bolşevik ajanı!...
Sayfa 179Kitabı okudu
Biz demişiz ki: Bu memleketin istiklâli her şeyden üstündür. Milletin oluk gibi kan akıtarak kazandığı bu istiklâli, siyasî oyunlara âlet edip, elden kaçırmayalım. Sömürücü devletlerin elinde oyuncak olmayalım!.. Cevap vermişler: Hain, satılmış, bolşevik ajanı!..
Reklam
138 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.