Misal;
10, 12, 15 yaşlarında oğlumuz/kızımız gecenin karanlığında okula gidiyor diyelim. Vakit de tam sabah namazı vakti hatta daha da öncesi. Okula gidecekleri zaman beş dakika geç kalsalar ortalığı velveleye veririz. Peki ama namaz gidiyor dediğimizde kendilerinde hiçbir tepki yok. Felaket bu! O zaman bizim dünyamızda diploma diye bir put var. Ve biz bu puta tazim ediyoruz.
Sayfa 26 - Siyer Yayınları
Biz ne dersek diyelim, insanlar inanmak istediklerine inanacaklardı.
Reklam
YAŞAMAYA DAİR II Diyelim ki hastayız hem de ağır hem de ameliyatlık, yani beyaz masadan kalkmamak ihtimali de var. Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına, hava yağmurlu mu, diye bakacağız
Hadi, biz de bir çeviri hatasına kapılalım ve şöyle diyelim: Rezervuar Köpekleri'yiz, birbirimizi ısırırız; gücümüz birbirimize yeter; biri(leri) gelip sifonu çekene, bizi topyekun lağıma gönderene kadar!
3.göz diyelim biz bu işe
"Yaşadım!" diyebilmen için her zaman, bu durumda olduğu gibi kimsenin bilmediği bir koşulda dahi, sen kendin için doğru olanı, adil olanı yapmalısın. ... Yani doğuştan bazı şeyleri insanın içi hisseder; bildiğini bilmese, farkında bile olmasa dahi... Bu his, bu ne be potansiyel olarak her insanın içinde doğuştan, bebeklikten vardır.
Sayfa 27 - Kronik KitapKitabı okuyor
"Tesadüf değil de tevafuk diyelim biz ona. Çünkü tesadüfte bir başıboşluk hatta başıbozukluk vardır. Tevafuk ise ilahî bir kudrete bağlıdır. Hem de sıkı sıkıya. Tesadüf hedefsizdir, kararsızdır. Oysa tevafuk öyle mi ya? Tevafukta Yüceler yücesinin parmağı vardır. "
Sayfa 63 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık - 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
ve oturup ağladık niye ve niye hiç görmemiş gibi sanki oturup hep birlikte ağladık ona şaşıyorum ona şaşıyorum biz sanki hiç tanrı görmedik hadi hiç görmedik diyelim / çok doğru / tanrı da mı hiç görmedi bizi
Sayfa 40 - VE YAYINEVİ, 8. BASIM: NİSAN 2021Kitabı okudu
Bir de şu var:
Eğer muhasır medeniyet seviyesine ulaşmak için harf inkılabı yapılması gerekiyor ise bundan 100 yıl sonra Çin medeniyeti muhasır medeniyet seviyesini temsil ederse o zaman biz de dahil Avrupa ülkeleri Çin alfabesini benimseyecektir? Ya da diyelim ki, 300 yıl sonra Hint medeniyeti muhasır medeniyetin zirvesine oturursa Çinliler de dahil toptan Hint alfabesine mi geçilecektir?
Sayfa 202 - TimaşKitabı okudu
Sivas Kongresi'ndeki Amerikan Mandacılığı Üzerine Görüşler-I
Refet Bele, Rauf Orbay ve birkaç katılımcının daha görüşlerini birleştirirsek: Bizim Amerikan mandasını tercih etmekten maksadımız bütün toplumları kendisine tutsak eden, kalpleri, vicdanları söndüren İngiliz mandasından kurtulmak ve sakin milletlerin vicdanlarına saygılı olan Amerika’yı kabul etmektir. Yoksa asıl iş para meselesi değildir. Manda ile bağımsızlık birbirine engel olan şeyler değildir. Bir de diyelim ki, biz dışarıda ve içeride tam bir bağımsızlık isteriz. Ancak acaba hemen kendi başımıza yapabilecek miyiz, yapamayacak mıyız? Bunu düşünelim. (sy 96-102)
NAAT
Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin.. Külden martı doğuran odalıklar ve kahyalar kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler celepler ki sıvışık, natırlar ki nadan ey hayat rengini sazendelik sanan yırtlaz kalabalık! Dinleyin bendeki kırgın
Sayfa 19 - Şule Yay. 3. Baskı, Ocak 2020
Reklam
Hatta bazılarımız kendi evine karıştığından fazla başkalarının evine karışmakla meşgul olur. O kadar ki başkalarının evlerinde bulup düzeltilmesine lüzum gördüğü kusurları kendi evinde de arayıp bularak düzeltmiş olsa evinin pek mükemmel bir ev olacağı belliyken, böyle faydalı bir şekilde meşgul olmayıp da beyhude yere uğraşanlarımız pek çoktur. "Mevla cümlesini ıslah eylesin" diyelim de biz yine hikayemizde devam eyleyelim.
"Allah, arşa istiva etti." meselesine dair:
İmam Ebu Hanife bu istiva meselesinde diyor ki: Eğer Allah Arş'a yerleşti, mekân tuttu, âyet-i kerime bunu anlatıyor dersek o zaman şöyle bir soru çıkar ortaya: "Allah Arş'ı yaratmadan önce neredeydi?" Çünkü Arş mahlüktur, muhdestir, sonradan var olmuştur. Allah Teâlâ dışındaki her varlık sonradan var olmuştur. Dolayısıyla İbn
Sayfa 55
Bir şeyleri iyi yapamamak korkusunu bir kenara bırakalım, insan kusurlu bir varlıktır." Kendini kusursuz gören sonunda ruhunu şeytana kaptırır," diyor Tolstoy. Beklentileri kısalım. Mükemmeliyetçilerin çok kuvvetli bir " Bu yetmez!' düşünceleri vardır, biz bunun yerine " Yeterli " diyelim. Razı olmak pasif olmak değildir, kişiliğimiz için bir gelişme noktası, zihnin arı duru kılan bir başlangıçtır.
Sayfa 129Kitabı okudu
Küskünlük demeyelim de, diyorum, bir şeyi kaybetmiş olma hissi. Kaybettiği şeyi bir türlü bulamayan birinin kaybettiği şeyden başka bir şey düşünemediğinden elindekilerinin kıymetini bilememesi, diyelim. Söyleyin doktor, biz buna ne diyelim. Eski bir anı gibi geride bıraktığımız kendimize olan özlemimiz mi, diyelim. Kim olduğumuzu hatırlayamadıkça hırçınlaşmak mı, diyelim?
Sayfa 39
"İzin ver Selim biraz, Hegel, Fichte diyelim, Felsefeyle ilişkin biz de ekmek yiyelim." Böyle buyurdu Kargı, thus spake King Solomon. Yerindedir bu yargı, evet haklı Platon, …
Sayfa 117
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.