Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ihıhıhı :D
Biz fakirler böyleyizdir. Kader sarayında bizim işlere bakan büro hiç şaşmaz, ihmal etmez. Zihnimizden geçen en uzak, en mâsum ihtimallerin, sadece şiddet ile ret için düşündüğümüz şeylerin bile ceremesini öderiz.
208 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pek çok distopik romana ev sahipliği yapmış bir atmosferdeyiz. Dünya yok olmanın eşiğinde. Her yer çölleşmiş ardı arkası kesilmeyen afetler ve kıtlık dünyadaki tüm şehirleri yok etmiş. Artık güneş ışınları neredeyse öldürücü, solunan hava zararlı, kum fırtınaları içinde kalanları öldürüyor. Hayatta kalmayı başaranlar çok zor şartlarda devam
Portal
PortalAbdurrahman Aydınlı · Otantik Kitap · 202339 okunma
Reklam
Hesaplaşma günü geldi. Şimdiye kadar yalnız din kitaplarında yargılandınız. Biz fakirler, zavallılar, yarım yamalaklar, bu kitapları okuyup teselli olurken içinizden güldünüz. Ve çıkarınıza baktınız.
1828 syf.
·
Puan vermedi
Fakirliğin Faziletleri
*Kıyamet gününde fakir-zengin herkes: Dünyada keşke kıt kanaat geçinseydik" derler. Ravi: Hz. Enes (r.a.) Sayfa: 379 / No: 12 Ramuz El-Ehadis *Fakirler nezdinde eller ediniz. Zira kıyamet gününde devlet onlarındır. Ravi: Hz. Hasan İbni Ali (r.a.) *Müslümanların fakirleri Cennete kuşlar gibi koşuşurlar. Denecek onlara ki: "Hesaba
Büyük Hadis Külliyatı (3 Cilt)
Büyük Hadis Külliyatı (3 Cilt)Muhammed bin Süleyman Er-Rudani · İz Yayıncılık · 201977 okunma
İnsan yaradılışı tam bir eşitliğe razı olamaz. Ufak tefek imtiyazların teşvikine de muhtaçtır. Diyebilirim ki bizzat iyilik dahi ancak ceza görmesi ve ayıplanması icap eden bir kötülüğün bulunmasıyla kabildir. Günde iki defa Edirnekapı ile Fatih arasındaki yolu en uzun zaman içinde, her adımı ayrı ayrı hayaller peşinde atarak gider gelirdim.
Ve biz onlara diyeceğiz ki: Hesaplaşma günü geldi. Şimdiye kadar yalnız din kitaplarında yargılandınız. Biz fakirler, zavallılar, yarım yamalaklar, bu kitapları okuyup teselli olurken içinizden güldünüz. Ve çıkarınıza baktınız. Hatta gene sizlerden, sizin gibilerden, büyük düşünürler çıktı ve bu kitapların bizleri uyuşturmak için yazıldıklarını ileri sürdüler. Biz zavallılar, ya bu düşüncelerden habersiz kaldık, ya da bunları yazanları bizden sanarak alkışladık. Yani uyuttular alkışladık, uyandırıldık alkışladık. Her ne kadar bugün siz suçlu, biz yargıç sandalyesinde oturuyorsak da gene acınacak durumda olan bizleriz. Esasında, sizleri yargılamaya hiç niyetimiz yoktu; Sizin dünyanızda, o dünyayı bizlerin sanıp yaşarken, hepinize hayrandık. Sizler olmadan yaşayabileceğimizi bilmiyorduk. Ayrıca, dünyada gereğinden çok acıma olduğuna ve bizim gibilerin ortadan kaldırılmamasının sizlerin insancıl duygularına bağlandığına inanmıştık. Bu çok masraflı dünyada bir de bizlere bakmanız katlanılması zor bir fedakârlıktı. Arada bir bize benzeyen biri çıkıyor ve artık yeter diyordu. Onunla birlikte bağırıyorduk: artık yeter! Bizler kazanıyorduk, bazen kaybediyorduk ve sonunda her zaman kaybediyorduk.
Reklam
Biz fakirler v3
"Biz açlığı çokça çektiğimizden adamın açını görmemizle biliriz."
Sayfa 126 - Ketebe yayınları...
Biz fakirler v2
Osman Ağa bizi yanına hizmetkar almasaydı, biz köy yerinde acımızdan geberirdik! Osman ağam az biraz cimriydi, ama yanında çalışanları aç komazdı. "Hizmetkar kısmının öküzden ayrılığı yoktur. İkisine de iyi bakacaksın ki, sırasında acımadan işe koyacaksın," derdi.
Sayfa 125 - Ketebe yayınları...
Biz fakirler...
"Siz İstanbul'da bulgur aşı yemezsiniz, öyle ya? Bulgur aşını köylü milleti yer!" "Aç kalalım da bak, yer miyiz yemez miyiz?" "Aç kalsanız da kulak verme! Kaşığın ucuyla yersiniz. Müdür bey 30-40 lira aylığı olduğundan evinde hiç bulgur aşı pişirmezmiş... Bulgur aşı iyidir oysa... Ne demişler? 'Tarhana çorbası tarlaya kadar, bulgur aşı akşama kadar" demişler. ..."
Sayfa 121 - Ketebe yayınları...
Biz fakirler böyleyizdir. Kader sarayında bizim işlere bakan büro hiç şaşmaz, ihmal etmez. Zihnimizden geçen en uzak, en masum ihtimallerin sadece şiddet ile ret için düşündüğümüz şeylerin bile ceremesini öderiz.
Sayfa 193 - DergâhKitabı okuyor
Reklam
Ve biz onlara diyeceğiz ki: Hesaplaşma günü geldi. Şimdiye kadar yalnız din kitaplarında yargılandınız. Biz fakirler, zavallılar, yarım yamalaklar, bu kitapları okuyup teselli olurken içinizden güldünüz ve çıkarınıza baktınız. Hatta gene sizlerden, sizin gibilerden, büyük düşünürler çıktı ve bu kitapların bizleri uyuşturmak için yazıldıklarını ileri sürdüler. Biz zavallılar, ya bu düşüncelerden habersiz kaldık, ya da bunları yazanları bizden sanarak alkışladık. Yani uyuttular alkışladık, uyandırıldık alkışladık. Her ne kadar bugün siz suçlu, biz yargıç sandalyesinde oturuyorsak da gene acınacak durumda olan bizleriz. Esasında, sizleri yargılamaya hiç niyetimiz yoktu; sizin dünyanızda, o dünyayı bizlerin sanıp yaşarken, hepinize hayrandık. Sizler olmadan yaşayabileceğimizi bilmiyorduk. Ayrıca, dünyada gereğinden çok acıma olduğuna ve bizim gibilerin ortadan kaldırılmamasının sizlerin insancıl duygularına bağlandığına inanmıştık. Bu çok masraflı dünyada bir de bizlere bakmanız katlanılması zor bir fedakârlıktı.
Apolas Lermi - Tonton
youtube.com/watch?v=U11TfWF... Zenginun parasinun , bekçisidur fukara Bilmezler mi gariban , düşünur kara kara Fakirluklan deliluk , hep geldi bir araya Zenginlerun yaninda , giremeduk siraya Zenginlerun gözleri , bakar güneşe aya Fakirlerun evleri , benzeyi mağaraya Fakirlerun evinde , yamyamlar da duramaz Elup kalursun orda , seni
Dün akşam Weedpatch'teki vaaza gitmiştim. Biliyor musunuz papaz ne dedi? 'Bu kampta fenalık kol geziyor,' dedi. 'Fakirler, zengin olmaya çalışıyorlar ve günahları için ağlayıp sızlayacakları yerde, birbirlerine sarılıp dans ediyorlar. Burada vaaza gelmeyen herkes günahkardır, kâfir oğlu kâfirdir!' dedi. Papazı dinleyince, insan rahat ediyor. Neyse ki bizim günahımız yok. Biz dans etmedik."
Biz fakirler böyleyizdir. Kader sarayında bizim işlere bakan büro hiç şaşmaz, ihmal etmez. Zihnimizde geçen en uzak, en masum ihtimallerin, sadece şiddet ile ret için düşündüğümüz şeylerin bile ceremesini öderiz.
Sayfa 193Kitabı okudu
1.323 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.