NİŞANLINIZ SİZİN MAHREMİNİZ DEĞİLDİR.
NİŞANLINIZ SİZİN MAHREMİNİZ DEĞİLDİR. Bunu böyle kocaman kocaman yazsak bağıra bağıra söylesek anlaşılır mı acaba? Hiç sanmam.. Sonumuz hayır değil ama biz yine de hayrolsun diyelim.. Son zamanlarda - ya da belki hep vardı da ben denk gelmiyordum- nişanlı çiftlerin hal ve hareketlerinden çok rahatız olmaya başladım. Onların bu kadar rahat
Bugün akrablardan biri, sen niye siyah giydin böyle giyiniyorsun , yapma gençsin, çıkart , diyor. Kırılmasın diye , seni görmeye gelince renkli giyincem dedim , zaten elbiselerim renkli çarşaf giyiyorum.. Yav biz bu soruları geçtik sanıyorum. Hayır kendi de öyle bi halde ki resmen yatalak, yav son nefesindesin bir şeyleri artık düşünüp tövbe etsen ya teyzem hala ona buna laf ediyorsun, biz de elini öpmeye gidiyoruz hal hayır soralım yalnız kalmasın diyoruz..
Reklam
Bizi Şili müziği gibi sarıveren ve Şili şarabı gibi kucaklayan o güce evet diyoruz. Hayal kırıklığının hüzünlü cazibesine hayır derken, umuda evet diyoruz; Şili gibi aç, çılgın, aşık ve maşuk umuda: Şili'nin çocukları gibi geceyi yırtarak gelen o isyankar umuda evet diyoruz.
Biz hayır diyoruz: Bu pespayeliği kader olarak kabul etmeyi reddediyoruz.
Emperyalist iktidar sisteminin değil bizim aşırıya kaçan doğamızın bir parçasıdır.
..hâlâ kendimize, bu tanrıça bizim yaşamlarımıza değer mi diye soracak zamanımız var.
Reklam
Güçlülerin despotizmine hizmet eden, yoksulları cezalandıran ve spekülasyon ekonomisi üreten bir serbest pazarda arzın ve talebin şüpheli evliliği. Üretimin nefesi kesiliyor, çalışmanın prestiji düşürülüyor, tüketim tanrısallaştırılıyor. Döviz bürolarının tabelaları sanki sinema perdesiymiş gibi izleniyor ve dolardan sanki insanmış gibi bahsediliyor: "Peki, dolar nasıl?"
Onun kitlesel tesisi insanlığın kolektif intiharını barındırıyor.
En kısa sürede en çok kazanan en yetenekli sayılıyor.
DÜŞLER VE KARABASANLAR aynı malzemeden yapılıyorlar, ama bu karabasan bizim izin verilen tek düşümüz olduğunu söylüyor: hayatı hor gören, eşyalara tapan bir gelişim modeli.
Reklam
"Ben yalnızca dans etmeyi bilen bir tanrıya inanabilirim."
Friedrich Nietzsche
"Silahları şeytan doldurur." Bu atasözü yanılmıyor. Tanrı bu kadar sikindirik olamaz.
..uyumak zorunda kalan erkekler paylaşılan yönetime boyun eğdiler.
Ne zaman istek duyarlarsa o zaman mı sevişiyorlar? Çünkü iblis onları ilk günahı tekrarlamaya teşvik ediyor. Eşcinsellik serbest mi? Bekaretin hiçbir önemi yok mu? Çünkü ne idükleri belirsiz, cehennemin kabul odasında yaşıyorlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.