Düşman Çanakkale'yi geçemeyecek, İngiliz amirallerinden biri, "Çanakkale'de Osmanlı insanının ortak imanına tosladık, onurumuz kırıldı" diyerek Çanakkale gerçeğini ifade edecekti.
Eski aşıklarımız sevdiğine, "yarim" ifadesini kullanırlardı.
Şimdiki sevgililerde manita, flört gibi saçma sapan böyle ruhsuz kelimler kullanıyor.
Halbuki "yâr" kelimesi Farsça kökenlidir.
Ve dost olan, yardımcı olan mânasındadır.
Ama "manita" ise İtalyanca kökenli ve el altındaki kadın demek. "Flört" ise İngilizce kökenlidir. Ve işve, oynak demek.
Bakın kelimelerin bir ruhu vardır.
Kelimeler bir toplumun aynasıdır.
Kendinize de hangi aynadan bakacağınızı siz seçersiniz, siz belirlersiniz.
Aynı şekilde "yâr" kelimesinin bir zıttı vardır. "Ağyâr" kelimesidir.
Arapça da "ağyâr" ğayr'ın çoğuludur. Bu da kendine dost olmayan, el olan, uzak olan manasına gelir.
Eskiler o yüzden birisine duâ ederken, bir âşığa duâ ederken; "Allah yar bildiğini, sana ağyar etmesin. Diye duâ ederdi.
Vallahi ne varsa eskiden var ya...
Ailedeki yaşlılardan "moruk" diye bahseden çocuk, o tarihlerde, herhalde kıyamet alâmeti sayılırdı.
Sonra ne olduysa oldu, kuşakları bir birine bağlayan "muhabbet" ipi koptu.