Moğolların kalabalık bir kolunun Hülagu öncülüğünde 1256 yılında Ceyhun Nehri'ni aşıp Horasan'a girmesiyle başlayan ilerleyişi, Azerbaycan merkezli olarak İran, Irak ve Anadolu topraklarının da önemli bir kısmını kapsayan bir devletin kurulmasıyla sonuçlanmıştı. İlhanlılar olarak anılan bu devlet Yakın Doğu'nun siyasi, sosyal ve
#makale
#okudumbitti
Osmanlı Tarihinde Dönemler
Prof. Dr. Halil İnalcık
Türkler Ansiklopedisi Cilt I
YENİ TÜRKİYE YAYINLARI
(2024 - 14 - 3942)
II. Bayezid'in emriyle yazdığı özenle hazırlanmış tarihinin mukaddimesinde Kemalpaşazade, Osmanlı tarihini daha önceki Müslüman hanedanlarla karşılaştırır ve Osmanlı hanedanının üstünlüğünün
“Tarihin en kadim milletleri sıralansa hiç şüphe yok ki Türkler en ön safta yer alacaklardır. İzledikleri yollar, vardıkları coğrafyalar, söyledikleri şiirler, savaş stratejileri ve daha nice konularıyla Türk tarihinin kendine has birçok bilinmeyeni vardır.Tarihi ekranlar vasıtasıyla her yaşa yeniden sevdiren Cansu Canan Özgen, Türklerin izini
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir.
_Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
#kitapyorumum
#okudumbitti
Anadolu'nun Fethi Selçuklular Dönemi
Prof. Dr. Ali Sevim
TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI
(2024 - 2 - 663)
395-398 yılları arasında cereyan eden Hun Türklerinin Anadolu hareketi, tarihte Anadolu'ya İlk Türk Girişi'ni temsil etmesi açısından önem taşır. Hun Türkleri Kafkasya üzerinden Anadolu'ya girerek
Bu ismi taşıyan, iki yüz sayfalık bir kitap kadar uzun olan ve 1806 yılında İtalya’da yayımlanıp Yunanistan’da da dağıtılan risalenin dile getirdikleri, demokratik yada cumhuriyetçi görüşün tipik bir örneği sayılabilir. Yazarı belli değildir; “anonim bir Hellen” diye tanıtır yazar kendini. “Nomarşi” sözcüğü yazar tarafından türetilmiştir: “nomos”,
Maurogenes hesabına, bir süre Osmanlı ordusunun iaşesi görevimde üstlenmişti. Kaymakamlık yaptığı da öyküsü ile ilişkili söylentiler arasındadır. Bu yıllarda, sonradan “Marş” adlı şiirinde anacağı, o zamanlar Budin Paşası Pazvantoğlu ile tanışmış olduğu söylentisi- de vardır. Otuz yaşlarına geldiğinde Regas’ın cemaat içinde saygın bir yeri vardı.