Bizde böyle bir neslin heyecanı vardı. Her ne kadar o poşetin bir ağırlığı olsa da apayrı bir heyecanı vardı.
Sahip olduğu kültürel, dini, mezhebi ve sosyal çoğulculuğuna göre örgütlenmeyen buna göre bir siyasi, idari ve hukuki yapılanma gerçekleştirmeyen bir toplum asla iflah olmaz. Böyle bir toplum daima histerik olacak ve hep bir parçalanma ve yok olma sendromu yaşayacaktır. Tıpkı bizde olduğu gibi yani. Her anlamda çoğulcu olan sosyal vaka inkar edildiğinden kimse kimseye güvenmiyor. Devlet topluma, toplum da devlete güvenmiyor. Haliyle her kesim devleti ele geçirip kendisini güvene almaya çalışıyor! Hiçbir akli ve ahlaki dayanağı olmayan bu durum yüzünden ortak değer ve refleksleri gittikçe azalan bir toplum olmaya başladık. Umarım çok geç olmadan bu devlet ve toplum kendi çoğulcu gerçekliğiyle tanışır, barışır ve buna göre kendisini yeniden inşa eder. Allah büyüktür bakalım!
Reklam
245 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"İnsan" Olmak?
* evet tabii ki spoiler içerir _Okurken bazen kendimden geçtiğim hayretler içerisinde gülümsediğim... Maslow'un tabiriyle doruk deneyimler yaşadığım bir kitaptı Neden mi? Hemen izah etmeye başlıyorum... Diyor ya hani Bahtiyar Vahapzade: "Kalbin gözü yanmazsa, görünmez göze Allah" youtu.be/hWEM9KHWlkA?si=... Bir
İnsan Olmanın Psikolojisi
İnsan Olmanın PsikolojisiAbraham Maslow · Kuraldışı Yayıncılık · 2020775 okunma
320 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Edebiyatın usta kalemi şiirden çokca mektup dan anılarını bizimle, okurla paylaşmış olması benim gıbı o mektup okumalarını sevenlere çok güzel değerli bır armağan dıye düşünüyorum.. Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı, denilşr ya, öyle gerçekten hersey de olduğu gibi mektup yazmayı da özler mi?özlermış ewt. Bnde arkadaşlarımla
Şiirinizin Tadına Geç Vardım
Şiirinizin Tadına Geç VardımBehçet Necatigil · Yapı Kredi Yayınları · 20235 okunma
Bizde ilk olan, yaşama hareketidir. Eğer yaşamadan önce düşünebilseydik ve yaşama kararını daha önce düşünceden alabilseydik, böyle bir dünya yolculuğuna gönül vereceklerin içimizde sayısı pek az olurdu.
124 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kitap yorumum
ZİHNİ HÜKÜM Zihni Hüküm kitabının yorumuyla sizlerleyim. @edayildzz._ kaleminden okuduğum üçüncü kitabıydı. Eda, arkadaşımın şimdi ise deneme türünde yazdığı kitabı Zihni Hüküm kitabıyla okuyucularının karşısında. Her kitabında yazım tekniğinin üzerine yeni bir şeyler eklediği görülüyor. Zihni Hüküm'ün her bölümünde farklı bir konuya
Zihni Hüküm
Zihni HükümEda Yıldız · Dorlion Yayınları · 20246 okunma
Reklam
352 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
HİZMETÇİ FREIDA McFADDEN 351 SAYFA Nina Winchester zarif, manikürlü eliyle elimi sıkarak, "Aileye hoş geldin" dedi. Kibarca gülümseyip mermer hole göz gezdirdim. Burada çalışmak, yeni bir başlangıç yapmak için son şansımdı. İstediğim kılığa bürünebilirdim. Ama çok geçmeden Winchesterların sırlarının benimkinden çok daha karanlık
Hizmetçi
HizmetçiFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 20232,130 okunma
Elbet Bir Gün
Düşündüğümüz iyiliğin hem bizde hem dünyada gerçekleşeceğini umut etmek ve buna inanmak onun gerçeklesmesinin başlıca koşuludur. Buna inanmamak ve hep böyle, şimdiki gibi kötü halde kalacağımızı ve bütün insanlarn hep simdi yaşadıkları gibi kötü yaşayacağını düşünmek, onun gerçekleşmesinin en büyük engelidir.
"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever" Ş.Teoman Duralı Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
- napalım.. bizde biten dolunaylardan kırpıp kırpıp yıldız yaparız - aynen bende böyle düşündüm. Bu koca galakside, bir küçük yıldız olurum belki ancak ve ancak dikkat edenlerin görebildiği..🌟✨️
Reklam
İçimin kaygıyla, stresle, bir türlü tam teslimiyete varamayışla dolu olduğunu hissediyorum. Biraz yol katetsem, bir şeyler oluyor ve yine kaos. Şu kapıdan çıkıp diğer insanların dünyalarıyla buluştuğumda ruhumun kirlendiğini hissediyorum. Uzak durmak yetmiyor, mecburiyetler var. Kibirden mi diye çok düşündüm. Yanılmıyorsam, değil. İnsanların
Churchill'in Kürtçe Yorumu
Dönemin dışişleri bakanı Numan Menemencioğlu anlatıyor: Churchill, İnönü'ye dedi ki: "Paşa, sen Kürtçe bilir misin? İsmet Paşa şaşırmıştı. Ben araya girdim ve " Ekselans, biz Kürtçe bilmeyiz. Zaten bizde Kürtçe konuşulmuyor ve böyle bir dil de yoktur." dedim. Churchill adamlarından birine sordu. --Kürtçe diye bir dil yok mudur? --Olmaz olur mu efendim? Çok zengin bir Kürt dili ve edebiyatı vardır. İsterseniz Diwana Ciziri'den bir şiir okuyayım. Şiiri okudu ve Kürtçe olduğunu söyledi. Şiiri; İngilizce, Fransızca ve Türkçeye çevirdiler. Metinlerdeki yabancı sözcükler diğer dillerde birkaç taneyken Türkçesi; Arapça, Farsça ve Avrupa'nın çeşitli dillerinden alınma sözcüklerle doluydu. Churchill bunu görünce şöyle dedi: -- Bakın efendiler! Yok, dediğiniz ve memleketinizin büyük bir bölümünde ana dil olarak konuşulan Kürtçenin zenginliğini görünüz!
Arkadaşlarımızla hiç ayrılmayacağımızı düşünürüz. Keşke sonsuza kadar böyle aynı mahallede, aynı okulda yaşasak diye dilekler tutar, birbirimize sözler veririz, ama yıllar bire birer alır arkadaşlarımızı elimizden. Ancak yeryüzünde ne kadar kötülük varsa bizde de o kadar umut vardır. Ergenlikle birlikte aşk denilen o büyülü, o rezil, o soylu, o kahraman o korkak duygu utançtan kıpkırmızı olmuş bir yüzle çalar kapımızı. Aklımız, yüreğimiz birine takılır kalır. Bu kez yaşamın merkezine onu koyar, her davranışın, her duygunun, her düşüncenin anlamını onda ararız. Kendimizi onun gözlerinde izleyip, bir benzerimizi bulduğumuzu sanarak, dünyanın en güzel, en olmayacak, en aptal düşünü kurarız. Artık mutluluğu yakaladığımızı sanırız. Sansı yolunda gidenler belki de mutluluğu yakalar, ama kısa süreliğine. Çok geçmeden, koca bir kamyonun, küçük bir çocuğun bisikletini çiğneyip geçmesi gibi gerçek dünya, düşlerimizi parçalayıp verir elimize Yaşam o kahrolası oyunlarından birini daha oynar bize. İlk sevgili ellerimizin arasından kayıp bilinmeyen sularda kaybolup gider. Bu serüvenden bize düşen ise, dokunduğumuz da içten içe sızlayan bir yara gibi onun anisin sonsuza kadar yüreğimizin en derin yerinde saklamaktır.
Sayfa 360Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.